menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Peki, krizle mücadeleden ve bir de hukuktan ne haber?

42 10
29.11.2025

İktidar çözüm sürecinde biraz kararsız, biraz tedirgin biraz da olup biteceklerin üreteceği siyasi sonuçlara dair endişeli… Bu da zamanı uzatıyor. Evet, böylesi süreçler aceleye getirilemez ama zamana da yayılamaz. Zaten iki kez -açılım ve çözüm süreci- denendiği için elde bir tecrübe olduğu düşünülürse bazı adımların hızlı atılması beklenir. Önemli ve gerekli olan çözmeye odaklanmaktır. Sonunda mutlaka çözüm olacağını düşünmek, “olmazsa olmasın, bırak dağınık kalsın” dememektir. Çözüm mesaisi demek, yolun sonunda Kürt meselesini herkesin içine sinecek bir kapsayıcılıkla halletmeyi hedeflemektir. Süreci bitirmek, eksik bırakmak veya kızgınlıkla masayı dağıtmak için çok bahane bulunur ama maharet bütün bunların üstesinden gelebilmektedir. Türkiye, hiç olmazsa üçüncüde hedefi tutturmayı hak ediyor.

Öte yandan, çözüm sürecinin uzaması çözüme fayda sağlamasa da pratikte iktidara bazı imkanlar sağlıyor. En başta da 8 yıla ulaşan ekonomik krizi aşabilmek adına.

Peki, muhalefetin ve toplumun dikkati süreçteyken iktidar ağır hayat pahalılığı, yükseğin yükseği faiz yükü ile beraberinde gelişen işsizlik, yolsuzluk ve küresel rekabette geri kalmışlık gibi problemlere eğilebiliyor mu? Böyle bir ilgi, eğilim, plan ve program hissediyor muyuz?

Son........

© Karar