İslam dünyası ekonomik açıdan güçsüz ve askeri kapasitesi de caydırıcılıktan uzaktır, doğru. Bu da siyasi gücünü ve diplomatik etkisini zayıflatıyor. Özellikle tarihin kritik anlarında zayıflık daha fazla görünüyor.
Ana ünitelerdeki eksiklik, zayıflık, yetersizlik ve kapasitesizliğin bilindiği gibi sayısız sebepleri var. Listelemenin ve malumu ilanın lüzumu yok.
Mesele şu ki, bütün bu eksikler dahi İslam Dünyası’nın Gazze katliamı karşısındaki acizliğini açıklamaya yetmiyor. Ekonomik, ticari, askeri gücü İsrail’i destekleyen ABD dahil Batılı başkentler karşısında yetersizdir ama ortada da bir dünya savaşı yok. İki dünya, birçok cephede savaşıyor değil. Kimse de bunu istemiyor. Aksine, battıkça batan İsrail’in savaşı bölgeye yaymaması için herkes dikkatli.
Savunmasız Gazze halkı, dünyanın İsrail nefreti eşliğinde katlediliyor. Küresel psikolojik üstünlük ise Filistin halkından yanadır. Gazze için bir şeyler yapmak isteyen ülkeler için bu üstünlük de bir imkan sunuyor.
O halde, İslam ülkelerinin çaresizliğini anlamak için başka bir izaha ihtiyacımız var. Savaşı kazanmaya değilse de durdurmaya yetecek gücü olduğunu bildiğimiz........