“Sultan Allah’ın gölgesidir” rivayetinin düşündürdükleri
İletişim, ulaşım, ekonomi gibi alanlarda global köy haline gelen dünyamızda artık bu köyün her köşesinde olup bitenlerden haberimiz oluyor. Dünyadaki zenginlik-yoksulluk/açlık çelişkisini de, güçlülerin azgınlığını, kural ve vicdan tanımazlığını da biliyoruz. Güçleriyle birlikte onurlarını da kaybetmişlerin güçlüler karşısında nasıl küçüldüklerini de görüyoruz.
Küçülüp aşağılanan sadece güçsüzlerin yöneticileri değil; halklarının da zavallılaştığını görüyoruz. İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırım, bu gerçeği bir kez daha yüzümüze çarptı. Müslüman çoğunluğa sahip ülkelerde bugüne kadar –bazısı devlet güdümünde birkaç cılız hareket dışında- ciddi kitlesel bir protesto olmamış, Müslüman sokaklar sessiz kalmıştır. Önemli protestolar Batı’daki seküler insan hakları gruplarından ve sivil kesimlerden gelmiştir.
Böylesi büyük iç ve dış sorunlar karşısında Müslüman toplumlar neden tepkisiz?
Bunun tarihten gelen birçok sebebi var. Bunların başında da –‘sözde hadisler’e dayandırılan- devletin ve devlet başkanının (halife/imam/sultan/padişah) aşkın ve dokunulmaz varlık olduğu telakkisi geliyor. Bu maksatla devlet başkanı için kullanılan sıfatlardan biri de “zıllullâh” (Allah’ın gölgesi) tabiridir.
Ulaşabildiğim kadarıyla hükümdarlar için “Allah’ın gölgesi” sıfatını Hz. Peygamber’in hadisi olarak ilk kaydeden kişi, Hz. Peygamber’den 235 yıl sonra vefat eden İbn Zenceveyh olmuştur (Kitâbu’l-Emvâl, Riyad 1986, s. 77). Bundan sonraki eserlerde “Sultan Allah’ın yeryüzündeki gölgesidir” cümlesiyle başlayan rivayetlerin hükümdarlar hakkında kullanımı yaygın ve sürekli hâle........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein
John Nosta
Joshua Schultheis
Rachel Marsden