Dijital bunalım

Yoğun gündem ve aşırı yorumlar günün sonunda yorgunluk ve bıkkınlık hissi yaşatıyor. Kaçınılmaz olarak sosyal medyanın ‘’ilgi algoritmalarına’’ göre hizalanmış argümanlar toplumda güveni sarsıyor ve yıpratıcı neticeler doğurabiliyor. Sorunların teorik derinliğini kavramaya vakti ve birikimi olmayan kitlelere yapılan aşırı bilgi yüklemesi, toplumsal hikmet ve kavrayışı arttırmıyor bilakis manipüle edilmeye zemin hazırlıyor.

Her sabah gözümüzü açtığımızda yeni bildirimler, yorumlar, öfkeler, heyecanlar ve alabildiğince komplolarla dolu yeni bir dünyaya uyanıyoruz. Her gün bu yeni içerikleri büyük bir iştahla tüketmeye çalışırken, aslında bu içeriklerin bizi tükettiğini fark edemiyoruz.

Eskiden günün belli saatlerinden televizyonlardan, radyolardan aldığımız haberler artık saniyeler içinde yenilenerek ekranlarımızdan akıyor. Telefon ekranlarını kapatsak bile zihinlerimizde olan ekran hep açık ve birkaç dakika sonra yeniden bakacağımız ekrandan, her seferinde umutla ve heyecanla, bizi ve dünyayı değiştirecek o haberi bekliyoruz. Her seferinde bu kez her şeyi değiştirecek o tıkın bu tık olduğunu düşünüyoruz.

İnsanlık tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar uyarılara maruz kalıyoruz ve bu zihnimizin işlem kapasitesini aşan bir........

© Karar