CHP’yi taşerona devretme derdi yüzünden iktidar da ülke de kaybediyor |
Siyasi tarihimiz genellikle iki kutup arasında sıkışmış bir görüntü arz eder. Doğal olarak bu siyasi gelenek, ‘denge ve denetimsizlik’le birleşince, yani güç denetlenemeyince yönetimler istibdada ve otoriterleşmeye açık hale gelmiştir.
Esas itibariyle biz, demokrasi kültürünü içselleştirmiş bir toplum değiliz. Siyasi anlayışımız da toplumsal ilişkilerimiz de daha çok cemaatçi bir anlayıştan besleniyor. Bu yüzden de ‘bizim mahalle’den olan gücü ve güçlüyü övmede, kutsallaştırmada ‘bizden’ olmayanları ise ‘hain’ ilan etmede sınır tanımayan bir özelliğe sahibiz.
Bu açıdan, siyasi tarihimiz ‘ulu önder’ ve ‘ulu hakan’ kutuplaşması arasında sıkışmış durumdadır.
Maalesef, bugünkü siyasi hayatımızda da henüz bu sıkışmışlık halinden kurtulabilmiş değiliz. 24 yıllık iktidarı süresince, devlet imkanlarını kullanma anlamında gücünün zirvesine ulaşan AK parti iktidarı, millet nezdindeki itibarı açısından ise en zayıf günlerini yaşıyor.
Doğal olarak milletle bağları zayıfladıkça, muhaliflerini itibarsızlaştırmak için yargı dahil, bütün devlet güçlerini kullanmaktan çekinmiyor.
Son dönemde Ekrem İmamoğlu’ndan başlayarak devam eden operasyonlara baktığımızda, bu işte bir yanlışlık olduğunu, 24 yıldır ülkeyi yöneten bir partinin İmamoğlu’nu bu kadar kafaya takmasının normal bir durum olmadığını rahatlıkla görebiliriz.
Aslında bu tabloda çok da yadırganacak bir........