Amerika çökmekte olan bir uygarlık mı? |
Başlıktaki soru hiç yeni bir soru değil, en baştan söyleyeyim.
Hatta o kadar eski bir soru ki, tam da bu konuda açılmış bir Wikipedia sayfası bile var.
Bu başlığın etrafında dolaşan konuları yazan çok sayıda kitap çıkmış durumda.
Daha da ilerisi: Amerika’da bazı siyaset bilimci/tarihçi ve stratejistler kendi aralarında Amerikan gücünün gerilemesi konusunda ikiye bölünmüş durumdalar.
Yani benim sorduğum soru daha önce yüzlerce kez sorulmuş, bizzat Amerikalılar tarafından tartışılan bir soru.
Bazı araştırmalara bakılacak olursa Amerikan halkının ciddi bir çoğunluğu zaten ülkelerinin çöküşte olduğunu, eski gücünü kaybettiğini düşünüyor. Nasıl düşünmesin ki, Amerikalıların hayat kalitesi ve genel refah algısı geçmişe göre azalmış durumda.
Amerikan halkı arasındaki bu yaygın görüş veya inanç sebebiyle zaten Başkan Donald Trump’ın seçim kazandıran sloganı ve artık ideolojisi ‘Amerika’yı yeniden büyük yap’.
Yani Trump ve taraftarları zaten Amerika’nın bir zamanlar büyük olduğunu ve bu büyüklüğünü kaybettiğini düşünüyor, ‘Bunu yeniden başarabiliriz’ diyerek ümit satıyor.
***
Üstünde genel konsensüs olan şey, ‘Amerika’nın büyüklüğü’ denen şeyin üç dayanağı olduğu: 1. Ekonomik güç; 2. Askeri güç ve 3. Kültürel dominans veya belirleyici üstünlük.
Gelin teker teker bu üçlü sac ayağına bakalım.
Göreli ekonomik gücü küçülüyor
Amerikan ekonomisi hala dünyanın en büyük ekonomisi. Fakat dün de yazmaya çalıştım, dünya ekonomisinden Amerika’nın aldığı göreli pay giderek azalıyor, çünkü başka ülkeler de zenginleşiyor.
Bugün baktığınızda dünya çapında yaratılan ekonomik büyüklüğün dörtte birini Amerika yaratıyor. Geçmişte bu oran yüzde 40 civarındaydı. Ama dediğim gibi azalmanın sebebi Amerika’nın küçülmesi değil, dünyanın geri kalanının Amerika’dan daha hızlı büyümesi. Pek çok kişiye göre bu göreli gerileme zaten geride kalmanın, düşüşe geçmenin başlıca göstergesi.
Bugün Çin ekonomisi ABD’den sonra dünyadaki ikinci büyük ekonomi ve dünya içindeki payı yüzde 20’nin üzerinde. Pek çok iktisatçı, Çin’in 10 yıl içinde ABD’yi geride bırakacağını hesaplıyor. Buna karşılık Trump yönetimi de kendince büyüme hesapları yapıyor, onlar da Amerikan ekonomisinin 10 yıl içinde 40 trilyon dolarlık büyüklüğe geleceğini söylüyor.
Trump, son Ulusal Güvenlik Strateji dokümanında Çin’i çevrelemek için ABD’nin 30 ve ‘müttefikleri’nin 35 trilyon dolarlık ekonomileri olduğunu söylüyor. Oysa aynı doküman, bu 35 trilyonun 20 trilyondan fazlasını sağlayan Avrupa Birliği’ni neredeyse Çin kadar düşman yerine de koyuyor. Bu çelişki pek çok eleştirmenin dikkatini çekti zaten.
Amerikan ekonomik gücü tek başına Amerikan ekonomisinin büyüklüğünden oluşmuyor; bu gücü esas projekte eden şey Amerikan dolarının dünya çapında hala bir ‘Dünya para birimi’ olarak kullanılıyor olması.
Doların gücünün iki yansıması var: 1. Uluslararası ticaretin dolar üzerinden yapılması; 2. Bütün yerel paraların kendi değerlerini dolara göre belirlemesi.
Bu iki yansımadan birincisi çok ciddi aşınmış durumda, artık dünya ticaretinin üçte birinden biraz fazlası doğrudan dolar üzerinden yapılıyor.
Ancak hangi para birimi kullanılırsa kullanılsın, yine de yapılan ticaretteki bütün birimlerin değerinin dolara göre belirlenmesi devam ediyor. Buna ABD’nin en büyük rakibi Çin de dahil, görece küçük bir ekonomik aktör ama siyasi düşman olan İran da dahil.
Ama tabii uluslararası ticaretin daha az dolarla yapılması doların gücünü erozyona uğratıyor.
Askeri gücü........