Kurtlar Vadisi’nden çıkma diplomat

Son yirmi yılda dillere pelesenk olmuş bir kelime var: Liyakat.

Türk Dil Kurumuna göre Liyakat kelimesinin iki anlamı var. İlk anlamı “bir kimsenin kendisine iş verilmeye uygunluk, yaraşırlık durumu, değim.”

İkinci anlam ise çok da farklı olmamakla birlikte “yeterlilik” olarak yazılmış sözlüğe.

Bir genel olarak liyakat kelimesini yeterlilik olarak düşünsek de ilk anlamın içinde yazan “yaraşırlık durumu” da altın değerinde karşımızda duruyor.

Yani eğitim ve beceri olarak o işi yapmaya ehil olmanın yanında o işe hal, hareket ve görgü ile yaraşmak da çok önemli.

İşte ben bu yaraşırlık durumu eksikliğini Lyon Başkonsolosumuzda gördüm.

Kendisi Galasataray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler lisans, Strasbourg Robert Schuman Üniversitesi Avrupa ve Uluslararası İlişkiler Çalışmaları Yüksek lisans mezunu.

Eğitim açısından hiç bir problem yok. Eğitimli biri ama fazla siyasileşmiş. Günümüz diplomatlarının en büyük problemi de zaten bu.

Siyasileşmek. Siyasetçi gibi davranmak. Devletin temsilcisi olduğunu unutup, bir siyasi düşüncenin, bir kimsenin temsilcisi gibi davranmak.

O efsaleşen Mülkiye ekolünde böyle bir şey asla göremezdik.

Artık görüyoruz çünkü Recep Tayyip Erdoğan isterse amiyane tabirle çaycı da olunabiliyor, büyükelçi de.

Nitekim devletimizin başkonsolosluğunun resmi X hesabından yapılan paylaşımda bir kamu kurumuna yakışmayacak bir paylaşım yapıldı.........

© Karar