Ne doktorlar ne mühendisler Almanya’yı istedi

Hükümetimiz eğitimde “Maarif modeli” diye okul kitaplarına parti propagandası unsurlarını sokup integrali çıkartırken, gençlerimiz de tıp veya mühendislik fakültelerinden mezun olur olmaz Almanca kursuna yazılıyorlar. Hayatlarını kendi ülkelerinde devam ettirmek istemiyorlar. Almanya başta olmak üzere kalifiye insan unsuruna kucak açan ülkelere gitme planları yapıyorlar.

Buna karşılık “Giderlerse gitsinler” denilerek nerdeyse arkalarından teneke çalınan zümre kendi nesillerinin en zekileri, en yeteneklileri, en parlakları. Ne var ki ülkenin bu en değerli hazinelerine artık ne uygun bir maaş ne de insanca bir çalışma standardı verebiliyoruz.

Ekonomi yönetiminde bilhassa son yıllarda yapılan yanlış işler yüzünden orta sınıf hızla ortadan kalkarken doktor, mühendis, avukat, mimar vs. gibi kalifiye meslek sahibi insanlar asgari ücrete çok yakın seviyelerde maaş alıyorlar. Ne de olsa “Yoksullukta eşitlik” sağlandı bu dönemde. Eğitim iyice değersizleşti. Maddi anlamda da itibar anlamında da.

Neticede bir ülkenin en önemli değeri olan insan sermayesinden harcıyoruz artık. Yetiştirdiğimiz gençleri başka ülkelere gönderiyoruz. Üstüne de “Giderlerse gitsinler” diyoruz.

Peki, neden daha çok Almanya’ya gidiyorlar? Almanlar bizi kıskandığı için mi? Hayır, bu çocuklara Almanya’nın ihtiyacı olduğu için.

Avrupa’nın en büyük ekonomisi, en geniş nüfusa sahip ülkesi olarak Almanya eğitimli profesyonellere nispeten daha fazla ihtiyaç duyuyor. Ayrıca bu ülkede uzun yıllardır........

© Karar