menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Mesele ‘çözüm süreci’ değil mi?

40 32
20.11.2025

MHP lideri Bahçeli’nin geçen yıl bu zamanlarda yaptığı o herkesi şaşırtan çağrıyla başlayan yeni çözüm sürecinde tuhaf bir kriz çıktı. Bahçeli, İmralı’da yatan terör örgütü elebaşının milletvekillerince ziyaret edilmesini istiyor. Bu konuda çok ısrarcı.

Erdoğan ise işin siyasi sakıncalarını gördüğü için olacak, uzun süre direndi bu talep karşısında. Nihayet ortağının “Gerekirse İmralı’ya ben giderim” restinden sonra yumuşamış göründü ve “Sorumluluk komisyonun omuzlarında” diyerek ziyarete kerhen de olsa onay vermiş oldu. En azından dışarıdan görünen resim bu. Belki de gönülden destek veriyor da
biz anlamıyoruz!

Her ne olursa olsun olup bitenlerin kamuoyuna malum olmayan boyutları var. Bir taraf, milletvekillerinin İmralı’ya gidip Öcalan’la mülaki olmasının vazgeçilmez bir gereklilik olduğunu savunuyor. Öbür taraf gereksiz demiyor ama haliyle ve tavrıyla “Ne gerek var buna” diyor.

Buradaki gerekliliğin veya gereksizliğin kamuoyuna açıklanmasına ise lüzum duyulmuyor. Yapılıp edilenlerin “Muhakkak vardır bir hikmeti” denilerek karşılanması, sorgulanmadan kabullenilmesi bekleniyor. İktidar partilerinin tabanlarında bu yönde her şeyi peşinen onaylayıcı bir tutumun olduğu ortada.

Ne var ki bütün ülkeyi ilgilendiren bir sürece yalnızca AK Parti ve MHP seçmeninin otomatik onayıyla yön verilmesi doğru mu?

Farklı görüşler dinlenmeden, konunun ayrıntıları kamuoyu önünde müzakere edilmeden, şeffaflık gösterilmeden böylesi kritik bir sürecin adeta oldubittiye getirilerek sonuca ulaştırılması mümkün mü?

Kaldı ki iktidar bir yandan da........

© Karar