menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İşsizler, robot orduları ve boş alışveriş sepetleri

8 1
29.11.2025

Geoffrey Hinton’ın adını belki herkes duymamış olabilir ama günlük hayatınızda onun icat ettiği şeylerle yaşıyoruz. Derin öğrenme, sinir ağları, görüntü tanıma… Bugün ChatGPT’den, yüz tanıma sistemlerine kadar ne varsa, Hinton ve ekibinin açtığı patikadan yürüdü.

Bu yüzden “yapay zekanın vaftiz babası” denilen, 2024 Nobel Fizik Ödülü’nün sahibi Geoffrey Hinton sahneye çıkıp, “Toplumu çökertecek bir sistem yaptık” demeye başladığında, bunu Twitter fenomeni gibi değil, nükleer reaktör mühendisi edasıyla söylemiş oluyor. Son söyleşilerinde çizdiği tablo tam olarak şöyle: İş yok, umut yok, ama robotlu savaş var.

ESKİ DEVRİMLER GİBİ DEĞİL: GİDEN İŞE KARŞI YENİ İŞ YOK: Hinton, geçen hafta Georgetown Üniversitesi’nde senatör Bernie Sanders ile yaptığı söyleşide meseleyi çok net koyuyor: Sanayi devriminde makineler işçilerin elinden bazı işleri aldı ama karşılığında yeni sektörler, yeni meslekler açıldı. Traktör, köylünün kol gücünü bitirdi ama şehirde fabrika, hizmet sektörü, ofis, bunların hepsi iş üretti.

Bugünkü fark şu: Eğer yapay zeka “insan kadar akıllı ya da daha akıllı” hale gelirse, sadece kol gücünü değil, kafa gücünü de devralacak. Hinton’ın cümlesi kabaca şöyle özetlenebilir: “İşini kaybedenlerin gideceği başka bir iş kalmayacak.”

Veri girişi, muhasebe, müşteri hizmetleri, içerik üretimi, çeviri, hatta programlama… Şu anda “beyaz yaka” diye andığımız bütün katman, aynı anda otomasyon baskısı altında. Üstelik bu kez insanlar yeni bir şehre göçerek, başka bir sektöre geçerek kurtulamıyor; çünkü aynı yazılım her yere yayılıyor.
Hinton’a göre yapay zeka endüstrisi zaten buna oynuyor. Kar etmek için insan emeğinin yerini almak zorundalar. “Yanında çalıştığımız akıllı asistan” masalının arkasında, muhasebe kalemlerinde “personel giderleri” satırını kırmızı kalemle küçültme isteği var.

PEKİ O MALLARI KİM ALACAK?: Burada Hinton’ın uyarısı ekonomi dersi gibi: Teknoloji milyarderleri, yapay zekanın milyonlarca işi ortadan kaldıracağına gerçekten inanıyor. Ama çok basit bir soruyu pek düşünmüyorlar: Eğer çalışanlara maaş ödemezseniz, ürettiğiniz ürünleri kim satın alacak?

Bugün bile verimlilik artıyor, ücretler aynı kalıyor, kar yukarı fırlıyor. Yapay zeka bu denklemi iyice hızlandıracak. Maliyetler düşecek, kazanç tepedeki az sayıda şirkette yoğunlaşacak; aşağıda ise güvencesiz, proje bazlı, “her an değiştirilebilir” bir insan kalabalığı.

Hinton’a göre bu hikayede tekinsiz olan şu: Tarihte ilk kez, üretim araçlarının sahibi, müşteriye mecbur olmayabilir. Çünkü o da yapay zeka destekli finans ürünleriyle, veri satışıyla, devlet ihaleleriyle yaşamaya devam edebilir. Yani “Orta sınıf çökerse şirketler de çöker” diye bildiğimiz klasik kapitalizm yasası bile esnemeye başlıyor.

ROBOT ORDULARIN SESSİZ CAZİBESİ: Hinton’ın en rahatsız edici tespitlerinden biri, yapay zekanın savaş teknolojisinde yaratacağı kırılma. Siyaset biliminin ilginç bir gerçeği var: Evlatları cepheye gitmeyen toplumlar, savaşa daha kolay razı oluyor. Tabutlar gelmedikçe, vicdan da, kamuoyu da daha az isyan ediyor.

Yapay zeka destekli insansız hava araçları, kara robotları, otonom silah sistemleri tam da bu noktada devreye giriyor. Hinton’ın uyarısı, “Zengin ülkeler için, küçük ülkeleri işgal etmenin önündeki en büyük engellerden biri ortadan kalkacak” şeklinde özetlenebilir. Bu fotoğrafın içinde sadece “uzak” ülkeler........

© Karar