Hayatımız ‘oyun’ oldu!

Oyun bitti sandığınız yerde yeni level başlıyor. Sabah telefon “Seriyi koru!” diye bağırıyor, kahve uygulaması “ 50 puan” yazınca bir anlığına gururlanıyorsunuz. Hayatımız gamification (oyunlaştırma) ile yeniden tasarlanıyor. Davranış biliminin küçük ödüllerle kurduğu o tatlı baskı, beynimize “ilerliyorsun” hissini pompalıyor. Doz doğru ayarlandığında eğlence, eğitim, sağlıkta şahane ama ya doz kaçarsa?

Oyunlaştırma çağının sahnesi, yorulmuş bir dikkat ekonomisi. Uygulamalar bu yorgunluğu birkaç yoldan deliyor. İlki mikro ritüeller: “Günde 5 dakika”nı ayır gibi tatlı bir uyarı, görev tamamlandığında gelen küçük zafer duygusunu tetikliyor. İkincisi topluluk çarpanı: Liderlik tabloları, eşli meydan okumalar ve arkadaş bildirimleri sosyal baskıyı harekete geçiriyor. Dopaminin sevdiği karışım belli; Kolay başla, hızlı ödül al, sürprizi esirgeme, bir de arkadaşların görsün.

Oyunlaştırma en sıkıcı alanları bile tatlandırıyor. Sağlık uygulamalarındaki kademeler, rozetler ve ‘seriyi koru’ uyarıları, yürüyüş sayısını artırıyor; statü dili (Altın üyelik”, “Elit seviye) oyunu sürdürmenize teşvik ediyor. Yabancı dil öğrenmede, sporda gayet yararlılar…

Finans tarafında ise dijital bankalar, hedef kavanozları gibi özelliklerle tasarrufu görünür kılıyor; “harcamasız hafta” gibi mini meydan okumalarla küçük faiz ödülleri dağıtıyor. Perakendede sadakat programları, “haftanın görevi” ve çoklu kategori alışverişine çarpı 2 puan gibi teşviklerle müşteriyi geri çağırıyor.

Aslında hepsi aynı çekirdeğe bağlanıyor: Hemen ödüllendir, ilerlemeyi görünür kıl. İyi tasarlanmış kurgular, insanın tembelliğiyle kavga etmek yerine onu zarifçe yönlendiriyor. Fakat çizginin nerede geçtiğini unutursak bu ‘nazik rehberlik’ hızla “kurnaz manipülasyon”a dönüşme riski de taşıyor.

İşin gerçek kırılma noktası, oyun ekranının parayla birleştiği yer. “Gamified investing” denilen şey, sizi daha sık ve daha riskli işlem yapmaya teşvik eden bir tasarım dili. İşlem sonrası konfeti yağmuru, art arda günlerde işlem açtığınız için verilen rozetler, “tek kaydırmayla al/sat” tuşları, değişken ödül döngüsünü körüklüyor. Uygulama sizi her adımda tebrik ediyorsa, büyük ihtimalle finans değil dopamin satın alıyorsunuz.

Dünyanın büyük denetçileri bu yüzden alarmda. ABD’de SEC ve FINRA, İngiltere’de FCA; Asya’da Singapur ve Hong Kong gibi merkezlerdeki otoriteler, bildirimlerin ve çekilişlerin risk iştahını artırdığını gösteren bulgular üzerine, özellikle kripto ve perakende aracı kurumlarında oyunlaştırılmış teşviklere sınırlamalar getiriyor. Ortak cümle net: Eğlence yapabilirsin ama riski........

© Karar