Bu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… |
ABD Başkanı Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ne kadar çok sevdiğini, aralarında muazzam bir dostluk ilişkisi olduğunu, iki lider olarak çok iyi anlaştıklarını artık bütün dünya biliyor. Çünkü Trump bunu her fırsatta dile getiriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da doğal olarak Trump’ın kendisini sevmesini fazlasıyla önemsiyor; sonuçta Trump herhangi bir lider değil, ABD başkanı, ki etkisi de gücü de ortada.
ABD merkezli Politoco’dan Daha Burns’a verdiği röportajda Erdoğan’a yönelik övgülerini yineleyen Trump’ın, iki lider arasındaki ilişkiye dair şu sözü dikkat çekiciydi:
“O, diğer liderlerden çok farklı, o çok çetin bir adam. Onu çok seviyorum. Erdoğan benim dostum. Ne zaman onunla sorunu olan biri olsa onunla konuşamadıkları için benim aramamı istiyorlar. NATO Erdoğan’la başa çıkmakta zorlandığında beni arayıp yardım istiyorlar. Ben de arıyorum ve her zaman çözüyoruz. O ve ben gerçekten çok hızlı bir şekilde çözüyoruz.”
Bildiğimiz kadarıyla son bir yılda NATO ile Türkiye arasında Trump’ın ima ettiği türden somut bir kriz yaşanmadı. NATO içinde olağan, diplomatik sürtüşmeler dışında, NATO Genel Sekreteri’nin çözemediği, müttefiklerin tıkandığı, Trump’ın araya girip Erdoğan’la konuşarak ‘çözdü’ denilebilecek şekilde kayda geçen bir olay yok.
NATO ile Türkiye arasında yaşanan en ciddi kriz 2022 yılında yaşanmıştı. Türkiye Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrasında Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üyeliğini terörle mücadele konusunu merkeze koymuş “bizim güvenlik kaygılarımız karşılanmadan onay vermeyiz” diyerek veto etmişti. Dönemin NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg bir orta yol buldu, 29 Haziran 2022’de Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir araya getirdi, dörtlü görüşmenin ardından Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında imzalanan “Üçlü Muhtıra” sonrasında Türkiye önce Finlandiya’nın........