İlâhiyatçıların şeriat bildirisi

Kendilerini “İlahiyatçı” diye niteleyen 14 kişi, bir bildiri yayınladı. Bildiriyi t24 haber sitesi şöyle haberleştirdi:

İlahiyatçılardan ortak bildiri: Şeriat hukuku, dönemin Arap toplumunda değişime öncülük eden ilk uygulamaları içerse de güncel yaşamda insan onuruna yakışır bir karşılığı yoktur.”

Bu haberleştirme bildirinin “Şeriat karşıtı” bir mesaj vermek için yayınlandığı izlenimi verebilir. Acaba söz konusu ilahiyatçıların maksadı da gerçekten o mudur?

Ben bildirinin tümünü okuduğumda, maksadın “İslâm ile şeriatı ayrıştırmak” olduğunu düşündüm. Sanki şöyle düşünülmüş: Şeriat ile ilgili olumsuz bir algı var, biz de, üstelik “ilâhiyatçı” titrimizle o algıyı paylaşıyoruz, ama o algının İslâm’a da yönelmesini önlemek istiyoruz. Bu sebeple farklılığı vurgulamak istedik.”

Benim bu kanaatimi paylaşmayanlar, hatta iyimser bulanlar olabilir. Bildiriye imza atanların “şeriat karşıtlığı”nı temel kabul edip, İslâm’la ilgili kanaatlerini söylenmemiş gibi duşunenler çıkacaktır.

Peygamberimizin hayatına yönelik sorgulamalarla başlayıp ateizme kadar uzanan tartışmalar bağlamında, şeriata negatif bakan bir yaklaşımın, dini muhitlerde “İslâm sorgulaması” olarak okunması mümkündür.

İlâhiyatçıların bildirisinde İslâm’la ilgili cümleleri aynen almak isterim: “İslâm dini, inanç, ibadet ve ahlâk esasları olarak şeriattan kesinlikle ayrıdır. Şeriat uygulanamaz olsa da İslâm dini, iman esaslarıyla, uygulama olarak da namaz, oruç, hac, zekât vb. ibadetleriyle, ahlâkî açıdan ise helâl - haram anlayışıyla yüzyıllardır yaşanan ve bundan sonra da daima yaşanacak olan son ilahi dindir. İslâm azizdir ve şeriatla kısıtlanamayacak denli değerlidir.”

Bildiride ilâhiyatçılar, “Aziz ve değerli” diye niteledikleri İslâm’ı “İman, ibadet, ahlâk” olarak çerçeveliyor, “İslâm Şeriatı denilen kavram”ı........

© Karar