Bu mucize değil de nedir?
Bu yıl itibariyle doğalı yüz kırk dört yıl, öleli seksen yedi yıl, Cumhuriyeti kuralı yüz iki yıl olmuş. Yaşamı ise elli yedi yıl sürmüş. Bu ülkeyi tam bağımsız ülke yapmak için sadece ve sadece on beş yıl yaşamış. Evet, yanlış yazmadım; sadece on beş yıl. On beş yılda tam bağımsız bir ülke yarattı. Üstelik dünyanın en güçlü ülkelerini yenerek bu bağımsızlığa başladı.
Bu on beş yıla mucizeler sığdırdı. Çaya atacak şekerimiz yoktu. Anadolu'nun dört bir yanına şeker fabrikası kurdu. Üstümüze giyecek kumaşımız yoktu. Sümerbankı' kurarak Anadolu'nun dört bir yanına bez, basma, kumaş fabrikaları açtı. Bu kumaşı, bezi, basmayı dikecek ipliğimiz yoktu. Gemlik Suni İplik Fabrikası'nı ve Bursa İplik Fabrikası'nı kurdu.
Topraklarımızda çıkan madenlerin yerini bilmediğimiz gibi yabancıların çıkardığı madeni de görmüyorduk. Etibank'ı kurdu. Ülke inşaatında kullanacak çimentomuz yoktu. Anadolu'nun dört bir yanına çimento fabrikası kurdu. Ülke çatı kiremiti yapamıyordu; Eskişehir Kiremit Fabrikası'nı kurdu.
Savaşta kullanacak mühimmat konusundaki sıkıntıları bildiği için Ankara Fişek Fabrikası, Kırıkkale Mühimmat Fabrikası, Nuri Killigil Silah Fabrikası'nı kurdu. Ülkede elektirik kullanan sayısı yok denecek kadar az durumdaydı. Kırıkkale Elektirik Santrali'ni, Ankara Çubuk Barajı'nı yaptırdı.
Kitap basacak, yazı yazacak kağıdımız yoktu. İzmir Kağıt Fabrikası'nı kurdu. Ülkede bırakın otomobil kullanmayı, otomobili........
© Karadeniz'de sonnokta
