NE KADAR ŞEHİR NE KADAR BEN?

Zamanın kıyısından geçerken bu şehre yaslandım. Bu şehir benim doğduğum ve büyüdüğüm şehirdi, fakat asla ben olamadığım bir şehir. Beni ben yapan neydi? Şehir mi? Ondan yıllarca uzak kalmışlığım, onun bana dokunamayışı benim ona... Uzaklıklar içinde geçen bir çeyrek asır. Zamanın kıyısındaydım diyorum. Bir gün bu şehrin kıyısından uzaklaştım ve enginleri gördüm.

İnsan ne kadar kendi olabilir ve ne kadar kendi kalabilirse ona geri döndüm. Vardığım zaman anladım ki, ne şehir aynıydı ne de ben. Şehir sadece bir yanılsamaydı...

Sahiden yuvaya dönüş var mıydı? Yoksa yuva insanoğlunun sadece içinde barındırdığı bir düş müydü? İnsan bir düşten uyanınca şehir elinde kalan mıydı? İnsan bir şehirden gittiğinde ondan geriye ne kalırdı?

Zamana yazılanlar, okuduklarımız, geçmiş, bugün ve gelecek...

İnsan ne kadar kendi olabilir, şehir ne kendi kalabilir?

Zaman değişiyordu ruhumuzdaki kalabalıklardan uzaklaşıp tek tek........

© Karadeniz'de sonnokta