İtibar ve Güven

İnsani, ahlaki ve sosyal açıdan gelişmiş toplumlarda kişisel veya toplumsal itibar insaniyet, adalet, vicdan, merhamet, hoşgörü, saygı, sevgi ile ölçülür. Ahlaki erdemlerden yoksun toplumlarda ise itibar paraya, sermayeye, makama, güce dayanır.

Güç putlaştırılıp, güç sahipleri kutsallaştırılınca da bu gücü elde etmek adına savaşlar, hileler yapılır ve bu gücü ele geçirenler diğerini ezme, kendinden olmayana zulüm yapma, haksızlığa uğratma, adaletsizlik yapma ve kendilerine biat eden insanları istedikleri gibi kullanma hakkını kendilerinde görürler. İtibar maddi değerlere bağlanınca hâliyle insanlar, para, makam, güç karşılığında, gücü elde edenler tarafından kullanılabilir hale gelir.

Güç ve imkanlar kişiyi erdeme, güvene, insanı değerlere kavuşturmalı. Ahlak dışı düşünce güçlü olanın, güçlü olmak her zaman haklı olmayı gerektirmez anlayışı vardır. Unutulmamalıdır ki itibar güzel bir şeydir fakat çok ta kırılgandır. “İtibar mı, para mı” diye sorulsa, elbet cümlemiz ‘itibar’ deriz. Çünkü itibar, yine herkesin sahiplenmesi gereken insan olmanın belgesi ve şartıdır.

Bu sebeple ticaret başta olmak üzere bütün iletişim ve ilişkilerimizde, kültürümüzün ve medeniyetimizin temel taşının ‘itibar’ merkezli olması beklenir ve istenir. Söze........

© Karadeniz'de sonnokta