İBRET ALMIYORUZ
Maalesef bölgemizde her yıl sel felaketi yaşanıyor. Yaşananlardan ve yapılanlardan kimse ders çıkarmıyor. Ders çıkarmak şöyle dursun, mahallelerde gelişi güzel yollar yapıyor, kontrolsüz ve plansız inşaatlar yaparak dere kenarlarına yapılaşmaya devam ediyoruz. Geçmişte yaşadıklarımızı unutuyor ve aynı yanlışları tekrarlıyoruz.
Şehit kanlarıyla sulanmış bu toprakların değerini zaman geçmeden anlamalıyız. Toprağın değerini kaybettikten sonra anlamak çok acı verici olur. Çünkü toprak, ana ve vatan olarak değerlidir. Âşık Veysel'in tabiriyle sadık yar olan toprak, bitki, hayvan ve mikroorganizmaların doğal konutu ve besin kaynağıdır. Toprak, yağış sularının doğal süzgeci, yer altı sularının deposu ve madenlerin hazinesidir. Kültür ve doğa tarihinin arşividir. Toprak, ölümün sessizliğini ebedileştirmek için yerküremiz üzerine giydirilmiş paha biçilmez bir elbisedir. Ve toprak, uğruna kan dökülüp can verilen "vatan" adı altında bayraklaşmış kutsal ve ulusal bir servettir. Vatan ve toprak ilişkisi, merhum milli şairimizin dizelerinde gerçek anlamını bulmuştur:
“Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda.
Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.”
Toprağın erozyonla akıp gitmesini önlemek........
© Karadeniz'de sonnokta
visit website