menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sevdanın Zamanı: 14 Şubat’ı Aşkın Özüyle Anlamak

7 1
14.02.2025

Aşk, insanlığın en kadim serüvenidir. Kimine göre bir varoluş mücadelesi, kimine göre ise ruhun ölümsüzlük arayışıdır. Bu yüzden 14 Şubat, yalnızca bir takvim yaprağı değil, yüreklerin ritmini belirleyen, duyguların nabzını tutan özel bir duraktır. Bu tarih, zamanın aşındıramadığı bir duygunun, sevdanın en saf haliyle kutlandığı bir an olarak karşımıza çıkar. Ancak modern dünyanın tüketim çılgınlığı içinde aşkın asıl anlamını kaybetmemek, onu gerçek cevheriyle anlamak gerekir.
Platon, “Aşk, ruhun ölümsüzlük arzusudur” derken, insanın sonsuzluğa olan özlemini vurguluyordu. Oysa günümüzde, vitrinlerde parlayan kırmızı kalpler, şatafatlı hediyeler ve ticari kaygılar arasında aşkın özüne ulaşmak zorlaştı. Fakat aşk, bir gülüşün kıyısında, bir bakışın derinliğinde, bir sessizliğin içinde saklıdır. Sözcüklere sığmaz, zamana meydan okur. Onu anlamak için büyük laflar etmeye gerek yoktur; bazen bir dokunuş, bir bakış yeter.
Friedrich Nietzsche, “Hayat, müzik olmadan bir hata olurdu” der. Belki de bu yüzden âşıklar, aynı yıldızın altında aynı hayali kurar. O hayal, bazen bir mektubun satır aralarında, bazen bir müziğin ezgisinde, bazen de unutulmuş bir anının tozlu raflarında hayat bulur. Sevda,........

© Karadeniz'de sonnokta