TEĞMENİME DOKUNMA
27 Ocak 2025 Pazartesi günü bir televizyon kanalını izlerken program konuğu gazetecinin, Teğmenlerin durumu hakkında tartışma devam ederken söz alıp, ‘’edindiğim bilgiye göre Teğmenlerin disiplinsizlikten dolayı ilişikleri kesilecek’’ şeklindeki ifadesini yakışıksız, tecavüzkâr ve haber kaynağına olan güveninden dolayı da kendinden emin buldum.
40 yıl öncesinin Kara Harp Okulu mezunu Teğmeni (1984) olarak, bu adamın cesareti, güveni, saldırganlığı, çirkinliği nereden geliyor diye kızarak düşündüm.
Atatürk’ün de söylediği gibi, Türk Milleti Ordusunu çok sever; onu kendi idealinin koruyucusu kabul eder. Her ailenin bir askeri vardır, Ordu-Millet el eledir. Peki, ne oldu da büyük bir kırılma yaşadık ve çürüdük!
Marks’a göre, insanın ve toplumun çürümesi şöyle oluyordu ki, bizim içinde bulunduğumuz durumu bizimle yaşamışçasına tarif eder gibi sanki…
Kurtuluş olur mu, çürüyen bir şey düzelip yaşar mı?
Demiş ki: Yabancılaşma, kişinin başkasıyla veya onu çevreleyen toplumla salt faydacı-çıkarcı anlayışla kurduğu bozuk bir ilişki tarzı…
Bireycileşen kişi, dünyayı sadece kendi dünyası olarak algılıyor. Kendisi veya çok yakınları acı yaşamıyorsa, olaya aldırış etmeyerek hayatına devam ediyor…
Mustafa Kemal, 1834 yılında ‘’Mekteb-i Ulum-i Harbiyye" adıyla İstanbul’da kurulan ve şimdiki adıyla Kara Harp Okulu olarak adlandırılan ve amacı liderlik özellikleri gelişmiş, askeri sevk ve idare yeteneği kazanmış,........
© Karadeniz'de sonnokta
