En büyük zaafımız zaaflarımızdır: Algoritmalar hakikati sevmiyor |
Günümüze egemen olan “dikkat ekonomisi” ve onun dinamosu sayabileceğimiz algoritmalar zaaflar üzerine bina edilmiştir. Sizin zaaflarınız, bizim zaaflarımız, onların zaafları… İnsanlığın zaafları…
Sekiz çift ayakkabınız vardır, ama dokuzuncusunu alırsınız. Çünkü modadır. Ve sizin, başkaları tarafından ille beğenilmek gibi bir zaafınız vardır.
O resimlere bakmamanız gerektiğini bilirsiniz. Albüm başkasına aittir ve içinde özel fotoğraflar vardır. Yaptığınızın ayıp ve size yakışmayan bir şey olduğunu bilirsiniz. Ama eliniz oraya gider. Özel yaşamlar konusunda zaafınız vardır.
Pazaryerinde kavga çıkmıştır. Dövüş seyretmeye bayıldığınız için oraya seğirtirsiniz. İçinizde, fırsat çıksa da bir de ben patlatsam diyen kötü biri vardır. Vb., vb.
Televizyonda seyrettiğiniz dizilere ve sosyal medyada takip ettiğiniz bazı sitelere nesnel gözlerle bakın, zaaflarınızın neler olduğunu öğrenebilirsiniz!
Neyi dayanamayacak kadar seviyorsanız osunuz!
Aynı şeyleri, sizi tanımadığı halde merak eden başkaları da vardır. Bunların en başında medya şirketleri gelir. Facebook, X, Meta, Apple, Amazon gibi şirketler ve onların Türkiye’deki uzantıları gibi. Onlar sizi sizden iyi tanırlar, zaaflarınızı sizden iyi bilirler, sizi kaybetmemek için her şeyi yaparlar…
Zaaflarınız ruhunuzun anahtarıdır. Ve çoğu kez cüzdanlarımızın da!
........