menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Vatan nasıl sağ olacak, içindeki sağ kalamazken?

8 1
13.11.2025

Elimde kalan 10-15 haber ile masada boğuşurken buldum kendimi. Boğuşmak yanlış bir tabir olabilir belki de çünkü boğuşmak karşılıklı olur. O 10-15 haber kol kola verip beni boğuyor demek daha doğru olur. Pek iç açıcı haberler değil çünkü. Gerçi ülkemizde en son ne zaman gerçekten iç açıcı bir haber oldu diye araştırmaya kalksam yaklaşık 30 saniyede bulduğum bu haberler bana bir tarafıyla güler. Haklılar gülmekte çünkü aynı umutla “belki sadece biz değilizdir bunlarla boğuşan” diye düşünerek birkaç ülkenin son 1 yıldaki haberlerine baktım. Bakmaz olaydım. İçim daha da karardı…

Aslında üzüntümü ve umutsuzluğumu yapıcı bir öfkeye dönüştürüp bu öfkeyi doğru yere yönlendirmeyi başarsam çok daha rahat yazabilirim. Çünkü öfkeliyken yazımın başında söylediğimin aksine daha rahat yazabiliyorum. Düşünmeden saydırıyorum. İyi, kötü düşünmeden. Geçen hafta yazdığım yazıdan itibaren öfkeden ziyade yoğun bir üzüntü hâkim tüm hücrelerimde.

Çocuk işçiliğinden bahsetmiştim yazımın bir kısmında. Ülkemizde çalışmak zorunda bırakılıp kaybettiğimiz çocuk işçilerden… Oysa mutlu başlamıştım yazıya. Bar masasında yapılan hoş bir sohbetten bu noktaya evrildi yazı. Bu ülkede bir insan ne kadar mutlu kalabiliyorsa o kadar mutlu kalabildi yazım da. O günden bugüne 5 çocuk işçi daha hayatını kaybetti, tabii bildiğimiz rakam bu. 1 haftada 5 çocuk… Kocaeli Dilovası’ndaki yangında 2’si çocuk 6 kadın işçi hayatını kaybetti. Yine bu olaydan birkaç gün sonra ayçiçeği tarlasında çalıştırılan 14 yaşındaki Nursefa Samur traktöre bağlı biçerdöverin altında kalarak yaşamını yitirdi. Ve lanet olsun ki tam bu cümleleri yazarken haberi düşen 16 yaşındaki Alperen Uygun çalıştırıldığı........

© İz Gazete