Biliyoruz ki düşenler daha güçlenerek kalkarlar
Üniversite kısmını ayrı tutuyorum çünkü benim için farklı bir hayata, hatta farklı bir evrene geçiş yapmışım gibi hissettirmişti. En basit örneği; yerleştiğim Ege Üniversitesi’nin öğrenci sayısı büyüdüğüm kasabanın nüfusundan 6-7 kat fazla olunca ilk afallamamı yaşamıştım.
Öğrencilik hayatım boyunca öğretmenlerimle aram ya çok iyi oldu ya da çok kötü, bunun ortasını hiçbir zaman bulamadım. İlkokulda şımardığımda aldığım sınıftaki çöp kutusunun yanında tek ayak bekleme cezaları, ortaokul ve lisede dersten atılmalara evrildi. Müdür yardımcılarının beni azarlamak için dersin ortasında odalarına çağırmaları arttığından ya arkadaş gibi olup “ne zaman akıllanacaksın oğlum” tarzı cümleler kurulurdu ya da hiç uğraşmamak için annemi çağırırlardı. Genelde benimle ilgili ya çok ukala ya da çok özgüvenli deyip şikâyet ettiklerinde annem benden daha deli olduğundan “aferin oğluma, iyi yapmış” tepkisi alınca onu da çağırmayı bıraktılar.
Bütün eğitim öğretim hayatım öğretmenlerle tartışma, dersten kovulma, disiplin cezalarının kıyısından dönme gibi olaylarla dolu........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein