Stratejik Üstünlük Mimarisi: Kara, Hava ve Ağ Bütünleşmesinde Türkiye’nin Yeni Güvenlik Paradigması |
Küresel savunma ekosistemi klasik ateş gücü rekabetinden çıkarak çok daha karmaşık, çoklu alanlı, çok katmanlı, yüksek hassasiyetli ve yapay zekâ destekli bir kapasite yarışına evrilmiş durumda. Kara unsurlarından hava savunma mimarisine, insansız savaş uçaklarından sensör ağlarına kadar Türkiye’nin geliştirdiği yeni nesil çözümler taktik sahada üstünlük sağlayabildiği gibi Türkiye’nin bölgesel caydırıcılık kapasitesinde ve küresel güvenlik mimarisindeki öncü konumunda önemli etkilere sahip ve yeni dengeler oluşturma potansiyeli taşıyor.
MKE’nin mayınlı arazilerde Mehmetçik için koridor açan ALPAY sistemi, ASELSAN’ın “Sistemler Sistemi” olarak tanımlanan Çelik Kubbe hava savunma mimarisindeki kapasite artış hedefi, KIZILELMA’da kullanılan MURAD AESA radarı ve orman yangınlarıyla mücadeleye yönelik teorik aşamada duyurulan/geliştirilmesi hedeflenen HALASKAR YİHA (yangın söndürme İHA) platformu birbirinden farklı alanlarda görev icra etmeleri amaçlanan platformlar olsa da Türkiye’nin “ağ merkezli, otonom ve yüksek reaksiyonlu güvenlik doktrini”ni aynı stratejik çatı altında buluşturan bir etki oluşturuyor. O etkinin doktrinsel tanımı ise hava, kara ve ağ bütünleşmesinde Türkiye’nin yeni güvenlik paradigması.
Kara Sahasında Hayatta Kalma Mimarisi: MKE ALPAY ile Mehmetçiğe Güvenli Koridor!
Mayınlı araziler, hibrit çatışmaların en ucuz ama en yüksek etkili tehditlerinden biri olmaya devam ederken, MKE ALPAY Türk ordusunun manevra kabiliyetini doğrudan artıran bir güvenli koridor açma sistemi olarak öne çıkıyor. Anti-personel ve anti-tank mayınlarına karşı yüzde 99 başarıyla çalışan ALPAY sistemi, 200 metreye fırlatılan roketi ve 400 kg C4 dolumuyla arazide 10 metre genişliğinde, 100 metre uzunluğunda “Mehmetçiğe güvenli geçiş hattı/koridoru” oluşturuyor.
Zırhlı personel taşıyıcı (ZPT) ve tanklarla kolay taşınabilen yapısıyla her türlü hava koşulunda görev icra edebilen sistem, 2 personelle 15 dakika gibi kısa bir sürede operasyonel hâle gelebiliyor. Sistemin mevcut harekât sahalarında aktif kullanımda olması taktik seviyeden operatif seviyeye uzanan kritik bir etki alanına sahip olduğunu da gösteriyor.
Türkiye böylece kara birliklerinin hayatta kalma oranını artıran, sınır ötesi manevra derinliğini genişleten ve NATO standartlarında mayın tehditlerini bertaraf etme kabiliyeti oluşturan yerli bir çözümü sahaya yerleştirmiş bulunuyor.
Hava Hakimiyetinin Yeni Altyapısı: ASELSAN’dan Çelik Kubbe Hava Savunma Sisteminde Kapasite Artış........© İstiklal