21. yüzyılın ileri teknolojik getirileri, teknolojik yıkım ve sosyolojik dönüşümlerin iç içe geçtiği bir dönemi başlattı ve bu süreci şekillendirmeye de devam ediyor. Artık sosyoloji/sosyolojik analiz, toplumların dinamiklerini anlamaktan öteye geçerek, gelecek sosyolojisi olarak toplumların teknolojik entegrasyonunu/dönüşümünü ve artan asimetrik tehditlere karşı fütürist okumalar yapabilme, tehditleri öngörebilme becerileri/kabiliyetleri ile okunan bir disiplin/alan hâline geliyor.

Türkiye’nin ilk insansız savaş uçağı Bayraktar KIZILELMA dünyada bir ilke imza atarak havacılık tarihinde görüş ötesi hava-hava füzesi kullanarak jet motorlu bir hava hedefini dünyada vurabilen ilk insansız savaş uçağı oldu. Bu gelişme Türk savunma sanayiinin geliştirdiği millî sistemlerin dünyadaki savunma ekosistemini, havacılık tarihini ve muharebe sahasındaki oyunu nasıl değiştirdiğini net olarak ortaya koyarken, yeni doktrinler/multi-domain konseptler ortaya koyabilme kapasitesinin de bir göstergesi niteliğinde. Bir diğer gelişme ise Bayraktar TB3 SİHA ve Albatros-S KİDA’nın Mavi Vatan’da müşterek harekât kabiliyeti göstermesi, modern savaşın çok katmanlı ve entegrasyon gerektiren doğasındaki yetkinliğimizi ortaya koyuyor.

Sahadaki üretimin ve test başarılarının yanında tedarik zincirinde de Türkiye’nin stratejik hazırlığı öne çıkıyor. Makine ve Kimya Endüstrisi’nin (MKE) kritik mühimmat teslimatları, savunma lojistiğinin sürekliliğini sağlarken; Sekiz Altmış’ın MS23 Elektronik Harp ailesi tek-er seviyesinde mobil elektronik taarruz kabiliyeti kazandırmasıyla asimetrik tehditlere karşı hızlı ve bağımsız bir savunma yeteneği sunulmasına imkân tanıyor.

Tüm bu gelişmeler küresel belirsizlikler çağında operasyonel kabiliyet, müşterek ve entegre kabiliyet, kritik istihbarat, jeo-uzamsal farkındalık ve Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) entegrasyonunun önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Millî teknolojiler, stratejik öngörü ve ileri mühimmat sistemleri Türkiye’yi geleceğin savaş ve güvenlik paradigmasında öncü bir konuma taşırken, geleceğin güvenlik mimarisinin de şekillenmesine katkı sağlıyor.

Görülmeden Görüyor, Vurulmadan Vuruyor: Bayraktar KIZILELMA ile Türkiye, Hava-Hava Füzesiyle Yeni Bir Çağ Başlattı

Türkiye’nin ilk millî insansız savaş uçağı Bayraktar KIZILELMA, Sinop açıklarında gerçekleştirilen testte ASELSAN MURAD AESA radarı ve TÜBİTAK SAGE GÖKDOĞAN görüş ötesi hava-hava füzesi ile jet motorlu hedefi tam isabetle vurdu. Bu başarı dünya genelinde insansız hava araçlarının hava-hava taarruz kapasitesi kazandığı ilk örnek olarak stratejik bir öneme, Türkiye’nin oyun değiştirici kapasitesine dikkat çekiyor. Diğer aktörler geliştirdikleri insansız savaş uçakları ile........

© İstiklal