Vekâlet Savaşından Küresel Hesaplaşmaya |
Tarihin anaforu, büyük güçler arasındaki hegemonya mücadelelerinin doğrudan bir cepheleşme ile değil, daima vekalet savaşları veya gözden çıkarılabilir coğrafyalar üzerinden sahnelenen sınır çatışmalarıyla başladığını teyit eder. Halihazırda Ukrayna’da cereyan eden hadiseler de, ne basit bir “süper güç-komşu çekişmesi”ne indirgenebilir ne de yalnızca lokal bir toprak mücadelesiyle açıklanabilir.
Önümüzdeki jeopolitik sahne, güçten düşmekte olan hegemonun (ABD liderliğindeki Batı) yeni bir küresel nizam kurmaya çalışan yükselen güçler bloku (Rusya-Çin) ile girdiği, son ve en tehlikeli küresel hesaplaşmanın prova alanıdır.
ABD'nin ana stratejik hedefi, Rusya’yı Ukrayna bataklığında askeri ve ekonomik olarak tüketerek, asıl rakip olan Çin’e karşı kurulacak uzun vadeli kuşatmanın ön hazırlığını tamamlamaktır.
Ancak bu strateji, beklenmedik ve ciddi bir geri tepme yaratmıştır.
İttifak, başlangıçta öngördüğünden çok daha derin bir angajmana zorlanmıştır. Özel kuvvetlerin, resmi birliklerin “gönüllü” kılıfıyla ve hayati komuta-kontrol unsurlarının sahaya sürülmesi, savaşı vekalet olmaktan çıkarmış, NATO’nun fiili bir çatışmaya adım adım kaydığını gözler önüne sermiştir.
Bu tehlikeli tırmanışın doğal sonucu olarak, Fransa ve Almanya’nın öncülüğünde Avrupa’da zorunlu askerlik kararları ve yeniden militarizasyon kaçınılmaz hale gelmiştir. Polonya, Romanya ve İskandinavya hattının birer cephe tahkimatına dönüşmesi, kıtanın on yıllardır unuttuğu topyekûn savaş ihtimalini tekrar masaya........