Kudüs Zirvesi’nin Kodları |
Doğu Akdeniz’in tuzlu sularında sadece dalgalar değil, asırlık hesaplaşmalar ve yeni jeopolitik hırslar çarpışıyor. 22 Aralık 2025’te Kudüs’ün kadim sokaklarında yankılanan ayak sesleri, aslında Ankara’yı çevrelemeyi hedefleyen çok katmanlı bir kuşatma planının son provası niteliğindeydi.
İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) liderlerinin "üç gerçek demokrasi" ve "kadim halklar" söylemiyle ambalajladıkları bu zirve, enerji iş birliği maskesinin ardına gizlenmiş, Türkiye’yi Mavi Vatan’ından koparmayı amaçlayan stratejik bir blok inşasıdır.
Netanyahu’nun "egemenlik fantezisi kuranlar" diyerek hedef aldığı adres, sadece coğrafi bir koordinat değil, Türkiye’nin tarihsel derinliği ve denizlerdeki sarsılmaz iradesidir.
Bu ortaklık, bölgenin asli unsurları olan Türkleri, Arapları ve Filistinlileri anlatı dışına iterek yapay bir güvenlik mimarisi kurmaya çalışırken, aslında bölgedeki barışın değil, yeni ve daha tehlikeli gerilim hatlarının temelini atmaktadır.
Bu kuşatma girişiminin karşısındaki en büyük hukuki ve stratejik barikat, 2019 yılında Türkiye ile Libya........