​Gazze’de sağlanan ateşkes mutabakatı, aylardır süren insanlık trajedisinin ardından atılmış umut verici bir ilk adımdır. Ancak bu adım, kırılgan bir moladan ibaret kalmamalı, bölgenin kaderini değiştirecek kalıcı bir barışın temeli olmalıdır. Geçmişte defalarca tanık olduğumuz gibi, geçici çözümler sadece bir sonraki çatışmaya kadar zaman kazandırmakta, acıları ise dindirememektedir. Bu yüzden uluslararası toplumun ve bölge aktörlerinin hedefi, sadece silahları susturmak değil, barışı kurumsallaştırmaktır.

​Bu hassas süreçte, Türkiye, Amerika Birleşik Devletleri, Mısır ve Katar gibi arabulucuların yürüttüğü diplomasi trafiği takdire şayandır. Ancak barışın inşa edilmesi, ateşkesin sağlanması kadar zorlu bir süreçtir ve bu süreçte yeni, cesur adımlara ihtiyaç vardır. Tarafların anlaşma şartlarına uyması hayati önem taşırken, asıl odak noktası, bu fırsatı on yıllardır süren sorunu kökünden çözecek bir siyasi ufka dönüştürmek olmalıdır.

​Tek Çözüm: İki Devletli Vizyon

​Sürdürülebilir barışın formülü bellidir.

İsrail ve Filistin halklarının, egemenlik haklarına saygı duyulan, sınırları tanınmış ve güvenlik içinde bir arada yaşayacağı iki devletli bir çözüm. Bu vizyon, sadece Filistin halkının meşru devlet kurma hakkını teslim etmekle kalmaz, aynı zamanda İsrail için de uzun........

© İstiklal