ABD Geri Çekilirken Türkiye Alan Genişletebilecek mi?
Geçtiğimiz günlerde yayımlanan ABD Ulusal Güvenlik Stratejisi, Washington’ın klasik bir politika güncellemesi olarak okumamak lazım.
Bu, II. Dünya Savaşı’ndan bu yana taşıdığı küresel jandarmalık rolünü artık sürdüremeyeceğini kabul ettiğinin resmî belgesidir. Amerika, dünyayı şekillendirme iddiasından vazgeçtiğini açıkça söylemese de, bu belgeden net olarak anlaşıyor ki, küresel düzeni sırtlama yükünü bıraktığını artık gizlememektedir.
Trump’ın imzasını taşıyan bu strateji, “America First” sloganını bir devlet doktrinine dönüştürürken, ABD’nin dünyaya bakışında köklü bir zihniyet değişimini de tescillemektedir. Güç yaymak değil, gücü muhafaza etmek; küresel sorumluluk almak değil, içe kapanarak egemenliği tahkim etmek artık Washington’ın önceliğidir. Ekonomi, refah başlığı olmaktan çıkmış, doğrudan ulusal güvenliğin kendisi olarak tanımlanmıştır. Sanayi geri çağrılmakta, enerji ideolojik bir mesele değil stratejik bir silah olarak görülmekte, gümrük tarifeleri ise savunma aracı ilan edilmektedir.
Jeopolitik düzlemde ise ABD, adeta yüz yıl öncesine dönmektedir. Monroe Doktrini yeniden masadadır. Batı Yarımküre, Amerika’nın doğal........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Tarik Cyril Amar