İbadet ahlâka etki etmiyorsa

Bu yazımda yapılan ibadetlerin, ibadeti yapan kişinin davranışlarına olumlu etki yapmaması üzerine yapılan eleştiriler üzerinde durmaya çalışacağım.

Toplumsal hayatta, “Namaz kılıyor ama ahlakı düzgün değil, kaba, insanlara kötü davranıyor; oruç tutuyor, yemiyor içmiyor ama kul hakkı yiyor; Hacca gitmiş ama insanlara güven vermiyor; zekat veriyor ama ticaretini düzgün yapmıyor...” eleştirilerini çok sık duyuyoruz.

Mantıki sınırlar içinde düşünüldüğünde bu eleştirilerin haklı bir tarafı olmakla birlikte, bazılarının bu eleştirileri yaparken ibadeti yapanla birlikte ibadetin kendisini de eleştirmeleri haklılıklarını ortadan kaldırdığı, eleştirilerinin samimi olmadığını da ortaya koymaktadır.

İslam’da ibadet çok önemli olmakla birlikte, ibadetlerin ihlasla yapılması ve insana olumlu davranışlar kazandırması daha da önemli olup ahlaklı olmak emredici bir nitelik taşımaktadır.

Kişi yaptığı ibadetlerle emredenin emirlerini yerine getirerek sorumluluktan kurtulduğu gibi; iyi bir insan olması, erdemli davranışlar sergilemesi, topluma faydalı bir birey olması da gerekir.

İşte bundan dolayıdır ki, ibadetler kişiyi dönüştüren, ahlaki erdemleri güçlendiren bir yaşam biçimini sağlar. Yani, ibadetler insanı manen eğitir ve ahlaki dönüşüm sağlar.

Düzenli ve içten yapılan ibadetler; kişinin öfke, bencillik gibi duygularını etkisizleştirir; doğru ve yanlışı daha kolay ayırt etmeye imkan veren sürekli bir iç kontrol mekanizması oluşturur; kişiyi kıskançlık, kibir, hırs gibi olumsuz duygulardan uzaklaştırarak nefsin tehlikelerine karşı kalkan vazifesi görür.

Ayrıca ibadetlerin çoğunun toplumsal yönü de vardır. Bu yön,........

© İstiklal