Kapı Ya Açıktır / Ya Kapalıdır (2) |
Bir önceki yazımızın sonunda, “insan da ya Allah’ın tarafındadır. Ya da (mazallah) şeytanın tarafındadır. Bunun ikisinin arası yok. Yani kapı ya açıktır, ya kapalıdır.”
Şimdi yazımızın ikinci kısmındayız.,
Bu yazıma Hazreti Ali’nin (Kerremallahu Vecheh) şu sözü ile başlıyorum: “Kendini Hak ile meşgul etmezsen, batıl seni işgal eder.”
Evet, burada da aynı hakikat sözkonusudur.
Bir kişi ya Hak ile hemhal’dir. Ya da batıl ile hemhaldir.
Kişi şunu diyemez, “ben ne Hak ile, ne de batıl ile hemhal’im. Ben arada bir yerdeyim” diyemez.
Evet, burada da “kapı ya açıktır, ya kapalıdır” felsefesi ve fikri geçerlidir.
Esasında ben burada şunu beyan etmek istiyorum: “Hak ve batıl arasında tarafsızlık diye bir şey yoktur. İnsan ya bu taraftadır, ya da öbür taraftadır.”
Hak Dava sözkonusu olduğunda, tarafsızlık sözkonusu değildir.
Burada bir Mütefekkir Alim’in şu görüşüne de yer vermek istiyorum. Bediüzzaman Said Nursi bir eserinde (Mektubat, 26. Mektup), “şeytan insana vesvese verir. "Kur’an’a tarafsız” bir şekilde bakalım der. Yani “Kur’an ne Allah kelamıdır, ne de Allah kelamı değildir” diyelim ve gel bu hususa tarafsız bakalım” der. İşte bu şekilde bakış, yani Kur’an’a tarafsız bir şekilde bakmak, şeytanın istediği şekilde bakmaktır” diyerek bir tuzağa dikkat çeker.
Gerçekten de bir Müslüman, bir insan, herhangi bir kişi, Hak ve batıl arasında “ben tarafsızım” dediğinde tuzağa düşer. Ve o andan itibaren şeytanın tarafında yer alır.
Şimdi buradan bir başka yere geçelim. (Geçen........