Dört yıl önce cebimizdeki bir-iki liralık bozuk paralarla bakkaldan bir şeyler alınabiliyordu. Şimdi o bozukluklar cüzdanın köşesinde süs niyetine duruyor. Çünkü ne alabilirsin ki? Sakız mı? O da zor. Bugün bir markete girdiğinde, etiketlere bakınca insanın morali bozuluyor. Hani eskiden “aman boş ver, market gezmesi yapalım” denirdi ya, şimdi market gezmesi psikolojik dayanıklılık testi gibi.

Bakın rakamlar ortada: 2021’in Mart ayında 25 üründen oluşan bir alışveriş sepeti 842 liraymış. Asgari ücret o dönem 3.577 TL, yani bir çalışan bu sepeti 4 defadan fazla doldurabiliyormuş. Bugünse aynı sepet 8.237 liraya çıkmış. Evet, yanlış duymadınız. Asgari ücret 6 kat artmış ama aynı sepet neredeyse 9 kat zamlanmış. Yani matematik bile isyan ediyor bu denkleme. Şimdi bir asgari ücretli aynı sepeti sadece 2.6 kere doldurabiliyor.

Dana bonfilede yüzde 1.552, bisküvide yüzde 1.211, Türk kahvesinde yüzde 1.193, nohutta yüzde 946 zam var. Hadi diyelim et lüks tüketim; peki ya nohut,........

© İstiklal