Babamın yamaçtaki tarlasında ilkbahar yağmurları başladığında elinde kürekle terasları kontrol edişini bugün bile gözümün önünden silemem. O taş duvarların üzerine sadece toprak değil, sabır da döşenmişti.

“Yağmur berekettir,” derdi, “ama başıboş akarsa toprağı alıp götürdüğü gibi, toprağın hafızasını da siler.”

Gerçekten de onun taşlarla şekillendirdiği teraslarda her damla, toprağa usulca işler, derinlere hayat taşırdı. Komşunun korunmasız tarlasında ise her yağmurda, her fırtınada biraz daha verim, biraz daha bereket eksilirdi.

Bir gün sınıfta Ömer’in çarpım tablosunu iki hafta sonra neredeyse tamamen unuttuğunu fark ettiğimde, babamın o tarlası geldi aklıma. Erozyona uğramış bir yamaç gibi, Ömer’in zihninden de bilgiler akıp gidiyordu.

Tarımda erozyonla mücadele, toprağın yapısını korumakla başlar: teraslama, örtü bitkileri, rüzgâr perdeleri… Her biri toprağın belleğini muhafaza eden tedbirlerdir.
Aynı şekilde öğrenmede de........

© İstiklal