menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Papa, İznik Konsili ve Öteki ile Diyalog

10 1
30.11.2025

Katolik dünyasının lideri Papa 14. Leo’nun, İznik Konsilinin 1700. Yılı münasebetiyle ilk kez yurt dışına çıkarak İznik'i ziyaret etmesi hem dini hem diplomatik açıdan önemli tartışmaları gündeme getirmiştir. Bu ziyaret Türkiye ve İslam dünyası bağlamında dinler arası diyalog, tarihsel perspektif ve küresel güç dengeleri üzerine soruları da gündeme taşımaktadır. Papa’nın açıklamaları ve ziyaretin yol açtığı tartışmalar, yalnızca dini bir etkinlik olarak değil, aynı zamanda uluslararası ilişkiler ve toplumsal algılar açısından da dikkatle değerlendirilmesi gereken bir olaydır.

İznik Konsili; teslis inancının ve temel Hristiyan esaslarının kabul edildiği Hristiyanlar açısından önemli bir olay, konsilin yapıldığı yerde kutsal bir mekandır. Hristiyanların Ruhani liderinin kendileri açısından kutsal bir mekânı ziyaret etmesi son derece normaldir. Türkiye'yi ziyaret eden Papa'nın açıklamalarında öne çıkan başlıklar şöyle;

- Türkiye farklı dinlerin hoşgörü içerisinde yaşadığı yer olma misyonunu devam ettirebilir.

- Hristiyanlar arası uçurumlar ve düşmanlıklar utanç vericidir. Farklı mezhep ve görüşlerdeki Hristiyanlar günümüzde birlik içinde hareket etmelidir.

- Bölgedeki savaşlar insanlık için tehlikedir.

- Gazze'de yapılan insanlık dışı uygulamalara bir an önce son verilmelidir.

Dünyaya bu mesajları veren Papa'nın ziyareti bazı açılardan eleştirilmiş; ziyaretin Türkiye'de yeni bir ekümenik devlet kurma amacı taşıdığı, Türkiye'nin egemenlik haklarını ihlal ettiği savunulmuştur. Papanın devlet töreni ile karşılanması, Katolik kilisesinin dinler arası diyalog çalışmalarında aktif rol alması ve İslam dünyasını karıştırmaya çalışması diğer eleştiriler olarak öne çıkmıştır.

Papa hem dini lider hem de Vatikan'ın devlet başkanı olduğu için devlet töreni ile Cumhurbaşkanı tarafından karşılanmasında garipsenecek bir durum yoktur. Türkiye Cumhuriyeti Hristiyanlığı ve Hristiyanlıkla ilgili dini sembolleri hiçbir zaman yasaklamamıştır. Kuruluşundan beri İznik’teki dini-tarihi mekanları korumakta ve bakımını sürdürmektedir. Türk Ortodoks Kilisesi 1921 yılında kurulmuş, Papa Eftim 1. Patrik olarak atanmış, 23 Nisan 1920’de TBMM'nin açılışında konuşma yapmıştır. Geçmişte de Katolik dünyasının ruhani liderleri Türkiye’yi ziyaret etmiştir.

Katoliklerin veya Hristiyanların ekümenik bir devlet kurma iddiaları, gayrimüslimlerin mal varlıklarının artması ve kiliseye bağlı kurumların eğitim, sağlık ve ekonomi alanındaki yatırımlarının yükselmesi üzerinden dile getirilmektedir. Ancak bu durum, ekümenik bir devletin kurulacağına dair doğrudan bir işaret değildir. Mal varlıklarının artması ile ilgili iddiaların çoğu abartılı ve delilsizdir. Küresel planları spekülatif komplolar üzerinden yorumlamak yerine gerçek verilere, somut adımlara ve planlara dayandırarak değerlendirmek daha sağlıklıdır.

Papa’nın ziyareti, hükümetin Amerika ve Batı ülkeleriyle daha olumlu ve uyumlu bir yaklaşım sergileme niyetinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Ancak Batı dünyasıyla kurulacak bu uyumun, bazı tavizler verilmesine ve Türkiye ile İslam dünyasının zararına olacak politikalarda ortak hareket edilmesine yol açması ciddi bir hata olur. Diplomatik ilişkilerde dengeyi korumak; iyi niyetli iş birliğini sürdürmek kadar, ülkenin bağımsızlığına, kimliğine ve bölgesel sorumluluklarına zarar verebilecek adımlara karşı da dikkatli olmayı gerektirir.

Papa’nın Türkiye’ye gelişi, dinler arası diyalog açısından da eleştirilmektedir. Bazı kesimler, dinler arası diyalog söylemlerini küresel bir devlet kurma veya küresel bir kişilik........

© İslami Analiz