menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Aksa Tufanı ve Gazze Ateşkesi Üzerine

11 1
22.10.2025

7 Ekim’de başlayan Aksa Tufanı operasyonu, direnişin tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. Direniş, ilk defa işgal edilmiş topraklarda işgalciye karşı bu kadar büyük ve kapsamlı bir operasyon gerçekleştirmişti.

Aksa Tufanı karşısında işgalci Siyonist rejim uzun süre kendine gelememiş; daha sonra ise tüm savaş hukukunu hiçe sayarak ölçüsüzce Gazze’ye saldırdı yüzbin civarında çoğunluğu kadın ile çocuk olmak üzere sivilleri katletti.

Bugün Aksa Tufanı’nın iki yılını doldurduğumuz şu günlerde işgalci İsrail dünyanın birçok yerinde, özellikle halklar nezdinde soykırımcı olarak görülmektedir.

Aksa Tufanı, Hamas’ın askeri kapasitesinin yanı sıra Filistin halkının İsrail işgaline karşı süregelen direniş iradesini de ortaya koydu. Direniş ve Gazze halkı, soykırımcı İsrail’in iki yıldır süren ölçüsüz, hukuksuz ve alçakça saldırıları karşısında destansı bir mücadele ve fedakârlık örneği sergiledi.

Direnişin ve Gazze halkının bu onurlu mücadelesi, Direniş Cephesi dışındaki Müslümanlar ile adı “İslam ülkesi” olan devletler nezdinde işgalciyi kınamak ve Gazze’ye insani yardım dışında bir karşılık bulamadı.

Hatta birçok İslam ülkesi, iki yıldır Gazze’de yaşananlar karşısında soykırımcı İsrail ile diplomatik ilişkilerini bile kesmedi; siyasi ve ticari ilişkilerini bir şekilde sürdürerek bu soykırıma karşı olduklarını söylerken bile dolaylı destek vermiş oldular.

Soykırımcı İsrail, Aksa Tufanı’nın şokunu atlatıp Gazze saldırısına başladığında hedef olarak şunları ortaya koymuştu:

7 Ekim 2023’te Hamas’ın ele geçirdiği tüm tutsakların hem canlıların hem de ölülerin geri getirilmesi,

Hamas’ın askeri altyapısının (tünel ağları, silah depoları, roket atış sistemleri vb.) hem de yönetim organlarının (görevli kurumlar, sivil hükümet işlevleri) bozulup etkisiz hâle getirilmesi ve Gazze’nin yeniden “tehdit kaynağı” olmaktan çıkarılması,

Hamas’ın silahlı kapasitesinin yok edilmesi ve Gazze’de yeni, güvenli bir yönetim kurulması.

Bugün iki yıl sonunda Gazze’de, çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere, yüzbinin üzerinde insan katledildi. Gazze’nin yüzde seksen beşi yerle bir edildi. Ancak işgalci ordu tüm bu ölçüsüz saldırılarına rağmen esirlerini kurtaramadı. Esirler, ateşkes süreçlerinde Filistinli esirlerle takas edilerek bırakıldı.

Hamas ve Gazze’deki tüm direniş grupları, Gazze’nin yönetimini sadece Filistinlilere bırakabileceklerini; ancak silahlarını bırakmayacaklarını ifade ediyorlar.

İki yıldır süren işgalci İsrail’in hukuksuz, ölçüsüz saldırılarının ardından ilan edilen ateşkes, sadece soykırımın durması ve fedakâr Gazze halkının bir süreliğine üzerlerine bomba yağmasından kurtulması açısından sevindiricidir. Ancak direnişin silahları, ateşkesin geleceğini belirsiz kılıyor. ABD Başkanı Trump, Hamas silahlarını teslim etmezse İsrail’in yeniden saldırıları başlatacağını söyledi.

ABD Başkanı Trump tarafından “20 maddelik Gazze barış planı” diye ilan edilen metin, Gazze’ye barıştan çok esareti ve teslimiyeti dayatıyordu; bu yüzden Hamas tarafından reddedildi. Daha sonra Trump, BM toplantısını fırsat bilerek aralarında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da bulunduğu sekiz İslam ülkesi liderini toplayıp onların desteğini aldı. Hamas ise bu........

© İslami Analiz