Dünyayı sömürge alanı ve kendi gerçekliği dışında yaşayan insanları barbar olarak gören okuma biçimi narsizmle veya farklı ahlaki kırılmalarla açıklanabilir. Ünlü İngiliz tarihçi Arnold Toynbe bu bakış açısını tarih felsefesi bağlamında "ben merkezli yanılsama" olarak tanımlamaktadır. Bu yaklaşım şeklinin bizi ilgilendiren bölümü, toplumumuzun radikal seküler diyeceğimiz bir kesiminin bu bakış açısıyla kendi toplumuna bakmasıyla ilgili. Toplumunu barbar, coğrafyasını sömürge alanı olarak gören zihniyeti ithal eden bu akıl toplumuna yabancılaştığı gibi kendi gerçekliğine de yabancılaşmıştır. Bu yabancılaşma, kişisel bir yanılgı olmakla birlikte ülkede siyasi etki alanı kuran elit bir zümrede bulunmaya başlayınca artık hepimizi ilgilendiren tehlikeli bir duruma işaret eder: sömürgeye açık hale gelmek!

Coğrafyamız 2 yıllık süreçte en az 67 bin insanın katledildiği soykırım sürecine muhatap oldu. Tüm dünya halklarında bunun bir soykırım olduğu dillendirilirken, soykırımcı ve ortakları dünya kamuoyuna sürekli benzer mesajı verdiler: uygarlık için barbarlığa karşı savaşıyoruz! Bu cümleyi aynı şekilde Netanyahu ABD kongresinde ayakta alkışlanırken kurmuştu. 67 bin insanı katletmeyi meşru göstermeye çabalayacakları bir kavram: barbarlık! Barbar/uygar, gerici/ilerici bu kavramsal çerçeve canımızı hiçe sayanların, coğrafyamızı sömürenlerin en temel meşrulaştırma ikilemleridir. Ülkemizde uzak olmayan tarihlerde(bilhassa 28 Şubat) bu ikilemler, elit seküler kesimlerce kullanılıp birçok insana zulmedildi. Kendi halklarına, kendi halklarını sömürenlerin zihniyetiyle bakıp zulmettiler.

Türkiye' deki elitist seküler kesim sahip olduğu kavramsal çerçeveyle sömürenlerle aynı hizada yer almıştır. Bu sapmanın diğer kesimindeyse siyasete güç elde etme odaklı bakan ve kendisini dindar(muhafazakar/sağ) olarak tanıtan bir başka elitizm bulunmaktadır. Birini sahip olduğu kavramsal çerçeve saptırırken bir diğerini dayanmış olduğu gerekçeler saptırmıştır. Sömürenin kurduğu anlatılarla hareket etmeye veya sömürenle işbirliğini........

© İslami Analiz