“Su Bazlı” Harflerden “Su Katılmamış” Kelimelere |
Madem AB ile adaştır ELİF/BA – ALFA/BE. Madem büyük sözlük anlamındaki “kamus”un asıl manası “okyanus”tur. Madem kalemin kökü Yunanca “sulak yerde yetişen kamış” manasındaki “kalamus”a dayanır. Madem “yaş”tan alır en taze yaşını, yaşlısını, tüm yaş günlerini yaşam. Madem insan tabiatının 3/4’ü suyla “kaplı”, “içindekiler”inin % 70’i sudur. Madem bir damla sudan yaratılmıştır bütün canlılar…
O zaman dili, kalemi ve bilcümle hayatıyla suyu kuşanmalı insan. Suyun suyunca gitmeli; su gibi akıp giden ömrünü suyun sularında ve kara sularında yaşamalı…
Kaynağı yüceler olmalı insanın. Paragraf girişlerini din doruklarından, bulutlardan, semaviden almalı. Rahmet damlalarından devşirdiği harfleriyle, arzın kara yüzüne gölge düşürmeli. Defter düren, kalem kıran karamsarlığı ak/sanıyla dize getirip; beyaz sayfa açışlara umudun harflerini dizebilmeli. Sonra heceleri dere/bilmeli “akar”ından. Giderek çığ gibi büyüyen kârını “ırmak roman” uzunluğundaki nehir kollarına aktarabilmeli. Ki yazıdan yabana sarıp sarmalayabilsin yolunu bekleyen kurak gönülleri, çorak iklimleri. Göl göl birikip tam “O”luk kelimelerle, Elif siciminde akmalı beyitlerin musluklarından. Kabını alıp gelen cömertliğinden doldurmalı kesesini. Kimi abdest almalı onunla, kimi çayından dem kapmalı. Kimi de bengisuyuna ekmeğini banmalı. İnsan bir tek suya kanmalı…
Akabinde “bendeniz” tanıtım ağzından inciler döktürmeli cümle âlemin kalıplarına. Çiçek çiçek açıklama olmalı goncalara, kelimelerin “ekini” yeşertmeli. Hep yüzeyde kalacak değil ya alt satırlara da inmeli elbet. Sırlarını yeraltının kâğıtlarına dökmeli. Can suyu vermeli kelime köklerine…
Şeref kıtasıyla karşılanmak üzereyken söz gelişi… Muhacirliğini unutmayarak yerleşmemeli cezirlere. Gözü her daim “mede/niyet”te olmalı, kanat açıp uçmalı bulutlara. Kimseye çaktırmadan buhar olmalı, bahar ensarlığını başa kakmadan. Varmalı tekrar şemsi ve kameri harflerin otağına. Miladi ve Hicri takvimlerin arkalı önlü sayfalarına “Ahsen-i Takvim” yapraklarının mührünü vurmalı…
Öyle gösterişli olmalı ki göz doldurmalı. Gözyaşıyla bütün duyguların özetini çıkarmalı. Alın teriyle suya batmalı, suya basmalı en güzel koşmaların dört dörtlük şiir gibisini. Hem sudan ucuz olmalı neşriyatının sunumu. Gök/sel de, küre/sel de, yöre/sel de; gelenek/sel de gelecek/sel de kapılmalı “alım”ına. Best/seller sunumu “tuzlu” gelmemeli sular seller gibi okuyanlara, ezberleyenlere…
Huyuna suyuna göre. Düşküne kaldırma kuvvetinin yüzüyle gülüvermeli.........