Manẓūme-i Ṭıbb IV (77-125. Beyitler)

Tebrizli Kemaleddin’in oğlu Ahi Çelebi

(?, ? / Kahire, 1524)

077 ṭurup ekşi gören aġzını ferdā
aŋa ġālib olupdur belki sevdā

Durduk yerde ağzında ekşi görene, yarın sevda galip gelecektir.

078 ol aṣıl olanuŋ rengi ḳaradur
yėse şīrīn ü cerb aŋa devādur

Asıl olanın rengi karadır. Tatlı yese ona ilaç olur.

079 ḫüdā çün ʿilm-i ḥikmetle cihānı
müzeyyen eylemişdür ins ü cānı

Allah, madem ki cihan ile insanı ve cinleri hikmet ilmiyle süslemiştir.

080 mizācı ādemüŋ benzer bustāna
münāsipdür eyā şāh-ı cihāna

İnsanın huyu bostana benzer. O, cihan şahına münasiptir.

081 çerāġuŋ dūd-ı bûyından ḥaẕer ḳıl
anı sersām [u] rencine sebeb bil

Meşalenin kokulu dumanından kork, onu sersem ve gönlü kırılmış bil.

082 ṣuyı tīz içme yėme yatıcaḳ vaḳt
ki aʿżāyı ėder süst yüregi saḫt

Suyu hemen içme, yatma vakti yemek yeme; (çünkü bunlar) organları zayıflatır, yüreği de katılaştırır.

083 ṣudan bir nėce yėrlerde ḥaẕer ḳıl
ṣudan ḥāṣıl olur ḳamu maraż bil

Birçok yerde su içmekten kaçın; çünkü bütün hastalıklar sudan oluşur, bulaşır.

084 cimāʿuŋ daḫı ḥammāmuŋ ṣoŋına
daḫı müshil ṣoŋına aç ḳarına

Cimadan, hamamdan, ishalden sonra ve aç karnına (su içme!)

085 yėdükten ṣoŋra ḥelvā vü yėmişler
ṣu içmek key ḫaṭā durur demişler

Helva ve meyve yedikten sonra su içmek gayet büyük hatadır demişler.

086 ḫüdānuŋ bize uyḫu niʿmetidür
ki zirā cānıla ten rāḥatıdur

Uyku, Hüda’nın bize nimetidir; çünkü can ile tenin rahatlaması onunladır.

087 velīkin baʿd-ı hażm u gėceler ḫv āb
ėderse rāḥat olur şeyḫ eger şāb

Genç ve yaşlı hazmettikten sonra ve geceleri uyursa rahatlar.

088 ki gündüz uyumaḳdur āfet-i cān
ruṭūbetdür veremdür ʿaḳla noḳsān

Canın afeti gündüz uyumaktandır. Sonucu rutubet, verem ve akla noksanlıktır.

089 ġażab u ġam u fezaʿ hem ḥacālat
getürür ḫastalıḳlar hem helāket

Kızgınlık, keder, nem ve utanç hem hastalıkları getirir hem de helak olmayı getirir.

090 gerekdür şāduluḳdan iʿtidāli
melālet olmaya tā kim melali

Mutlulukta da denge gerekir, çünkü sonu usanç olmasın.

091 daḫı edviye ėtme iltifātı
ḳo dursun kendü ḥāli üzre ẕāti

İltifatı ilaçlara yapma, kendi hâli üzere bırak, dursun.

092 żarūret ger olurısa edā ḳıl
vücūduŋ derdine göre devā ḳıl

Zaruret olursa ilaç kullan; vücudun derdine göre tedavi ol.

093 misāl ėtmiş eṭibbā rence rāhī
ki rencūrānda reh-revdür kemāhi

Tabipler ağrıya yolcuyu örnek vermiş. Hastalarda ağrı gelip geçicidir.

094 azuḳ bu yolda rencūra ḳuvādur
azuḳsuz........

© İnsaniyet