Her Türlü Okul İtina ile Okunur

Sevgili okurlarımızın hoş görüsünü umarak ve olası kusurlarım için peşinen özür dileyerek bir hatıramı kısaca ve aynen olduğu gibi paylaşmak istedim. Buyurun:

İlk yüksek öğretim diplomam sınıf öğretmenliği diplomasıdır. O diploma ile otuz yıla yakın bir süre öğretmen olarak görev yaptım. Öğretmenliğin yanı sıra birçok sosyal yapılanmalar ve organizasyonlarda da uzun süre aktif olarak bulundum.

Eve, evdekilere ayıracak vaktim bile oldukça sınırlıydı ve bu sebeple neredeyse sitem işitmediğim günüm olmazdı. Telefonların hiç susmaz, her cevapsız aramaya mutlaka dönersin… Her gün yok o program yok bu program; falan toplantı, filan davet… derken gecenin geç saatlerinde eve gelirsin. Şu şehirde kongre olacak, bu şehirde bir etkinlik var… derken Türkiye’de gitmediğim vilayet kalmadı desem inanın doğru…

E tabi, işin doğası gereği bir süre sonra bulunduğum bu görevim sonlandı ve sadece öğretmenlik işi kalıverdi elimde ve ister istemez aktif yaşamım da küt diye iniverdi rölantiye…

Öyle ki, telefonum bile eskisi gibi sık sık çalmaz oldu, yakın eş dost, aile, hısım akrabadan olan aramalar dışında. Kendi kendime acaba telefonum mu bozuldu da hiç arayan yok soran yok diye düşündüğüm günler. Ama, benden önce aynı hikayeyi yaşayan bir dostumun, telefon tamircisine gidip beni hiç arayan soran yok, acaba bu telefon bozuk mu diye sorduğunda; telefon tamircisinin, basit bir testten sonra, “yok hocam telefonda bir........

© İnsaniyet