menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Enkazların Arasından

6 0
22.10.2024

(Vefatının 5. Yılı Vesilesiyle)

Nuri Pakdil

(Kahramanmaraş 1934 – Ankara 18 Ekim 2019)

Yargılıyız acı çekmeye. Acının her şeye egemen olduğu bir çağda yaşıyoruz: en çok insan öldürülen bir çağ çünkü bu. Özellikle, Türkiye’de her şeyin üstünü yoğun bir acı kaplamış: gülüşümüz bile acıdır bizim. Büyük bir ulusun son küçük parçası üstünde bırakıldık. Hem bir toprak yitikliğinin, hem de bir ülkü yitikliğinin acılarından kaynaklanıyor bizim acımız. O, bu iki durumu sürekli duyumsatmaya çalışıyordu: kesiksiz bir direnişle: (Güncele kapılıp gitmeme direnişiydi bu). Kuzey Afrika kıyılarından, Arabistanlardan, Kafkasyalardan. Balkanlardan bir haber bekler gibiydi âdeta: “On milyon kilometre karemiz nerde?”: sorardı bunu: “insanımızı kardeş kardeş bir arada yaşatan ülkü nerde?”: (Bu gerçekleri tüm aydınların, yurttaşların kavramalarını istiyordu: biraz da burdan kaynaklanıyordu O’nun halkçı yanı: okulluya büyük önem verişi bundandı: okullarda bu gerçekler öğretilemese, duyumsatılamasa bile, Türk ulusunun tarihsel yeteneğine olan inancı tamdı: “nasıl olsa” derdi, “tam anlayacaklar bu gerçeği” derdi, “o ülkünün gereğini” derdi: “Ulusal kavrama zamanı bu”; eklerdi böyle). İyileşmez bir yara: evrense yitiklik. Türk ulusunun sayrılığı, biraz da saralı hali, burdan geliyor şimdi: evrensel ülküsünün elinden alınışından. Sınırsız bir büyüklüktür insan: evrensel ülkü yaklaşımıyla ulusal bileşime........

© İnsaniyet


Get it on Google Play