Sükût

Bir tufan sonrası deli dolu akan yüksek debili bir nehrin kendisi ile taşı, toprağı taşıması ve zemini yırtıp derin çizikler oluşturduktan sonra düz bir yerde sakin akışı gibi sükût…

Kasırganın, tipinin, hortumun yeri ve göğü inlettiği kıyameti andıran sahnelerden sonra bir çınar yaprağının açık bir alanda bekleyişi gibi sükût…

Deniz suyunun bir eksen etrafında anafor oluşturması, gemileri delice içine çekişi ve onları yutması sonrası dalgasız denizinde oluşmuş köpük gibi sükût…

Tarihin en büyük cengini yapan bir süvarinin oklarla, kalkanla, kılıçla olan münasebetinden sonra atından inip oturarak sırtını bir kayaya vermesi ve kılıcının ucuyla kuma küçük şekiller çizmesi gibi sükût…

Önemsediğin, idrak dünyanda belli bir değere karşılık gelen birinin yanlış yaptığını bile bile lafı ağzında geveleyişi ve aslında kendisinin bile kendisini anlamadığı bir........

© İnsaniyet