Transhümanizm: Eski Vesvese Çağdaş Ütopya

فَوَسْوَسَ اِلَيْهِ الشَّيْطَانُ قَالَ يَٓا اٰدَمُ هَلْ اَدُلُّكَ عَلٰى شَجَرَةِ الْخُلْدِ وَمُلْكٍ لَا يَبْلٰى

“Derken, şeytan ona şöyle bir vesvese verdi: “Ey Âdem! Sana sonsuzluk ağacının ve son bulmayacak bir hükümranlığın yolunu göstereyim mi?”

(Tâhâ 20/120)

Ölümsüzlük arayışına Kur’an’ın birçok suresinde ilk insanlar olan Hz. Âdem Hz. Havvâ üzerinden değinilmektedir. İblis “Rabbiniz size bu ağacı sırf melek olursunuz veya ebedî yaşayanlardan olursunuz diye yasakladı” (A’râf 7/20) diyerek Hz. Âdem ve Hz. Havva’yı “ölümsüzleşmek, melekleşmek ve güç sahibi olmak” vesvesesiyle kandırmıştı.

Onların buna bir an inanmaları ve konulan yasağı çiğnemeleri, vehmedilen emellerine ulaşmak bir yana ellerinde olanın da kaçırılmasına sebebiyet vermişti.

“Ağacın meyvesini tattıklarında mahrem yerleri kendilerine görününce, cennet yapraklarından üzerlerini örtmeye başladılar. Sonuçta bulundukları yerden çıkarıldılar ve belli bir süre yaşamak üzere yeryüzüne indirildiler.” (el-A’râf 7/19-22).

Meğer İblisin hayat ağacı (şeceretü’l-huld) diye fısıldadığı şey kandırmaca ve aldatmacadan başka bir şey değilmiş.

İnsanoğlunun içinde ebedileşmek yani ölümsüzleşmek, bitmeyecek bir güç ve imkana sahip olmak hep var olagelmiştir. Bu onun hem aldatılması noktasından zayıf tarafı hem de gelecekte erişeceği ebedî cennet yurduna ulaşmada umut kaynağı olan güçlü yanıdır. O yüzden dünyada ölümsüzlük istemek yersizdir, onun yeri öte dünyadır.

İnsanoğlu ilk insanlar Hz. Âdem ve Hz. Havvâ’da görüldüğü gibi bazen bu zayıf tarafından yakalanır, aldatılır ve aldanır. İnsanın bu aldanmasında birincisi şeytanın dürtüsü, ikincisi eşyada güç arama merakı, üçüncüsü ise kendi yaptığına hayranlık duyup tapınması şeklinde üç faktör bulunur.

Hz. Âdem örneğinde şeytanın dürtüsü ve eşyada güç vehmetme faktörleri aynı anda etkili olmuştur. Samiri örneğinde ise kendi yaptığına tapma sarhoşluğu temel etkendir.

1900’lüyıllarda makinenin icadıyla insanoğlunun başı döndü adeta. Ona bakarak ve kıyaslayarak Evreni hiç bozulmayacak ebedî bir yapı olarak görmeye başladılar. Sonra evrende bozulmanın muhtemel ve son bulmanın mümkün olduğunu gördüklerinde paralel evrenler hikayesine sarıldılar. Paralel kafa, paralel yapı ve paralel güç arayışı hiç bitmedi.

Bugünün insanın ise teknoloji başını döndürdü. Teknoloji sayesinde bütün hastalıkların ortadan kaldırılacağı ve ölümsüzlüğe çare bulunacağı vehmine kapıldı........

© İnsaniyet