Ötenazi ve Değerlerin Alt Üst Oluşu

Ötenazi, Yunanca bir kelime olup “iyi, güzel veya ıstırapsız ölüm” anlamına gelmektedir. Terim olarak ise “tedavisi bulunmayan hastalığa yakalanmış kişiyi bedenî ıstıraplardan kurtarmak için acısız olduğu düşünülen vasıtalarla hayatına son verilmesi” diye tanımlanır.

Bu tamamen insan odaklı ve çerçeveli üretilmiş bir kavram gibi görünüyor. Bu kavram Türkçeye “ölüm hakkı”, Arapçaya ise “mevtü’r-rahme / el-mevtü’r-rahîm” (موت الرحمة/الموت الرحيم) diye tercüme edilmiş. Bu tercümeler bir cinayete hak anlamı kazandırmak veya rahmet kılıfı giydirmek gibi ciddi bir yanlışı içinde barındırmaktadır. Diğer bir deyişle ötenazinin hak olduğu ve içinde şefkat barındırdığı algısı oluşturulmak istenmektedir sanki. Halbuki ötenazi tek ve tam anlamıyla bir cinayettir.

Ötenaziye gerekçe olarak kişinin acı çekmesinin önlenmesi veya toplumun menfaatinin gözetilmesi yönü öne çıkarılmış. Bu gerekçe doğrultusunda ırkın iyileştirilmesi ve toplumun gereksiz fazlalıklardan temizlenmesi maksadıyla yapılana öjenik ötenazi, ekonomik yükü azaltmak amacıyla yapılana ise ekonomik ötenazi denilmiş. Aslında birincisine ırkçı ötenazi, ikincisine ise kapitalist ötenazi demek daha uygundur. Bu iki ötenazi çeşidi kişilerin talebiyle değil, otoritenin veya baskı gruplarının kararlarıyla oluştuğundan açık cinayet anlamı taşır. O yüzden bu tür ötenazi uygulamalarına istemsiz ötenazi veya cinayet ötenazisi ismi verilmiş. Kişinin kendi talebi veya tercihiyle gerçekleşen türüne ise istemli ötenazi denilmiştir.

İslam açısından insana yönelik ötenazinin hiçbir çeşidine onay/cevaz verilmesi söz konusu değildir. Zira insan Yüce Allah tarafından yaratılmış, doğumu ve ölümü ilahî iradeyle belirlenmiş bir varlıktır. İntiharda olduğu gibi kişinin kendi........

© İnsaniyet