Matematiksel Düşünme Becerisi Yazıları IV

Matematik ve Bilim

Bilim, evrenin doğasını anlamak, açıklamak ve üreteceği bilgiyi insanlığın yararına kullandırmak amacıyla çalışır. Bu süreç, sürekli bir sorgulama, araştırma, doğrulama ve iyileştirme döngüsü içerisinde deveran eder. Bu döngü bir üretim/çıktı olarak insanlık için bilgi biriktirir, yanlışlar doğrulanır, teknoloji ilerler ve insan yaşamının her yönü iyileşmeye devam eder. İşte içinde yaşadığımız evrenin doğasındaki fenomenleri (gözlemlenebilir olay veya olguları) anlamaya çalışan bilim, bu doğa olaylarını açıklamak için de matematiksel modelleri kullanır. Olayların varoluşundan gelen karmaşık sistemler matematik ile soyutlanarak (formüle edilerek) anlaşılır hale getirilmeye çalışılır. Örneğin matematik bir doğa olayı olan rüzgârın nasıl bir şey olduğunu “kaotik teori” ile formüle eder.

Bilimin Dili Olan Matematik Nasıl Çalışır?

Bu yazıda anlatılacakları anlamak için öncelikle “bilimi yanlış anlamaktan” vazgeçme ile başlayabilirsiniz. Bilimi başı sonu belli, asla değiştirilemez kurallar bütünü, salt bir yapı olarak anlamak yerine disiplinler arasındaki sonsuz bilinmezlikler içeren ve çok karmaşık sistemlerle iç içe olan, gökyüzündeki “bir bulut” gibi sürekli değişen bir “bulut” yapıda olduğunu algılarsanız bu yazıyı/konuyu daha rahat anlayabilirsiniz. Bilimi pozitivist gözle işte orada (ABD’deki bilim adamlarının tekelinde) hep yukarlarda bir yerde duran değişmez/değiştirilemez bir yapı olarak düşünmek yerine açık uçlu ve sonsuz bir araştırma ve keşif döngüsünde sürekli değişen her çalışmayı bilim olarak düşünülebiliriz. İşte bu araştırmaları yapan bilge kişilere de bilim adamı denir.

Doğayı matematiksel okuyan adam Newton

Evrenin doğasını anlamaya çalışan bilim adamlarından Isaac Newton doğaya bakarak hareket (eylemsizlik) yasalarını........

© İnsaniyet