Gönül, Kanun Dinler mi?

Nevâ-pervâz-ı seyr-i âheng-i kânun muhabbetken

Gönül bilmem nedendir âhdan gayrı hava bilmez

(İbrahim Hanif Divanı, g. 151/4.)

İbrahim Hanif’in gör dediği ne ola ki!

Bir yanda kanun muhabbeti diğer yanda şairin bilmeden düştüğü feryat figanlar…

Burada iki kompozisyon kurabiliriz. Ancak önce günümüz Türkçesine aktarmaya çalışalım:

“Kanun ahenginin seyir kanatlarının nağmesi neşeli iken gönül bilmem nedendir âh çekmekten başka hava bilmez.”

Birinci kompozisyon günümüz Türkçesinde kendisini ele veriyor: Şair dertlidir ve bulunduğu ortamda kanun sazı şıngır şıngır neşeli........

© İnsaniyet