Andrew Griffin Yapay zeka, beynimizi farkında bile olmadığımız şekillerde değiştiriyor olabilir
Herkes hile yapıyor. Önceki aylarda yapılan araştırmalar, hemen hemen her öğrencinin çalışmalarında ChatGPT gibi yapay zeka araçlarına bel bağladığını gösterdi: Ankete katılan öğrencilerin yüzde 88'i ödevler için kullanmıştı ve bu oran geçen yıl yüzde 53'tü. (Rakamlar ABD'de büyük ölçüde benzer.) Kişisel gözlemlere bakıldığında halihazırda işlerinde yapay zekayı kullanan insan sayısının çok olması kendi meşruiyetini beraberinde getiriyor: Eğer herkes hile yapıyorsa siz neden eksik kalasınız?
Sebebi şu: Hâlâ sınırlı olsa da bir araştırma bunun daha az ve daha kötü düşünmenizi sağladığını gösteriyor. Önceki aylarda araştırmacılar katılımcıları üç gruba ayırıp onlardan bir makale yazmalarını istedi. Bazıları ChatGPT gibi bir büyük dil modelinin (LLM) desteğine sahipti, bazılarının Google'a erişmesine izin verildi, bazılarınaysa hiçbir yardım sağlanmadı. Daha sonra bu üç grubu çeşitli şekillerde incelediler.
Yazarlarken beyinlerinin çalışma şekilleri farklılık gösterdi. İnsanlar ne kadar çok yardım alırsa, beyinlerinin aktif alanları da o kadar azalıyordu. Yapay zekadan yardım alanlar, kendi makalelerini alıntılamada daha az başarı gösterdi. Araştırmacılar, çalışmanın ilk safhalarında ve nispeten sınırlı olduğunu belirterek ihtiyat çağrısında bulundu ve insanların daha aptal hale getirildiğini öne sürmek için kullanılmasına karşı açıkça uyardı. Ancak bu araştırma en azından eğitimde büyük dil modellerini kullanmanın "öğrenme becerilerinde olası bir düşüşe yol açıp açmadığının acilen araştırılması gerektiğini" gösterdi.
Binlerce yıldır düşünürler, teknolojinin hafıza ve kavrayışı baltalamasından endişe ediyor. Bu teknolojilerden ilki bizzat yazıydı. Phaedrus'ta Sokrates, yazının hafızayı zayıflatabileceği ve insanları gerçekte bilmeden bilgi sahibiymiş gibi gösterebileceği uyarılarında bulunur.
Bilgisayarlar bu endişeleri daha da büyüttü. 2011'deki bir bilimsel makalede araştırmacılar, "Google etkisini" tanımladı. Buna göre bilgilere parmaklarımızın ucuyla kolayca erişilebilmesi, kafamızın içinde daha az bilgi kalmasına neden oluyor. 15 yıl önce bile araştırmacılar, bir şeyleri hatırlamalarını istedikleri insanların bilgisayarları düşünmeye koşullandıklarını ve bu bilgilere kolayca erişme beklentisine sahip olmalarının, onları gerçekten hatırlama olasılıklarını daha düşük kıldığı anlamına geldiğini buluyordu. Bilim insanları, "İnternet, bilginin topluca bizim dışımızda depolandığı harici veya geçişken hafızanın birincil biçimi haline geldi" diye yazdı.
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein