Özgür Özel tarihte parlayan bir yıldız olabilirdi ama olmadı |
Abdullah Öcalan ile görüşmeye gidecek Meclis Komisyonu heyetine katılmayacağını açıklayan CHP, Türkiye’nin en kritik kavşaklarından birinde kendini geriye düşüren bir karar aldı.
Bu tutum, eğer “seçmen kaygısı”yla alındıysa, sanırım CHP Kürtleri seçmeni olarak görmedi.
Dahası, iktidarın bir süredir yapmaya çalıştığı CHP ile Kürtlerin arasına mesafe koyma çabasını güçlendirdi.
Kısacası, bu karar siyasi iktidarın hanesine yazıldı; CHP, Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürdü.
Bir ülkede barış olacaksa bunun yolu temas kanallarını kapatmaktan değil, müzakere ve diyalogdan geçer. CHP’nin attığı adım bu kapıyı aralamak yerine sertçe kapattı.
Bu karar yalnızca Kürt seçmeni değil, barış ve Kürt sorununa demokratik çözüm isteyen CHP tabanını da yaraladı.
Son zamanlarda var gücüyle toplumsal kutuplaşmayı derinleştirmeye çalışan İyi Parti’nin ve Zafer Partisi’nin reaksiyoner, ırkçı ve güvenlikçi söylem evrenine doğru iten bir çizgiye yaklaştırdı. Böylece CHP, hem Kürtleri hem de kendi tabanının bir bölümünü “CHP de o çizgiye mi kayıyor” şüphesine........