Muhatapsız, mesajsız barış olur mu?

Meclis’te yine bir kelime hakaret için kullanıldı.
Ulak…
İYİ Parti’den Turhan Çömez, Meclis Başkanvekili Pervin Buldan’a dönüp dedi ki:
“Geçtiğimiz hafta öğrendik ki sizin aynı zamanda mesaj taşımak gibi, ulaklık yapmak gibi bir göreviniz varmış.”

Sırrı Süreyya Önder’e de yıllar önce benzer bir şey söylenmişti:
Postacı.
O da
“Barışın postacısı da olurum, uğruna canımı da veririm” demişti.
Verdi de…

Dünyadaki çatışma çözümü deneyimleri, ‘muhatabı tanıma cesareti’nin yalnızca sembolik değil, dönüştürücü olduğunu gösteriyor.

Kuzey İrlanda’da yıllarca “terörist” olarak damgalanan Sinn Féin lideri Gerry Adams, nihayetinde barışın muhatabı olarak kabul edildiğinde, süreçte gerçek bir dönüşüm başladı. İngiliz hükümeti, yıllarca adını sansürlediği Adams’la doğrudan müzakere etmeden barışa yaklaşamayacağını anladı.
Adams’ın sesinin BBC’de yayınlanamadığı dönemden Hayırlı Cuma Anlaşması’na giden yola geçiş, aslında “onun adını söyleme korkusunu” aşmanın tarihidir.

Güney Afrika’da Nelson Mandela, 27 yıl hapis yattıktan sonra, onu “suçlu” olarak değil, “muhatap” olarak görebilen bir devlet aklıyla özgürlüğüne kavuştu. Mandela’nın adı, hapishane duvarlarının ardından önce fısıltıyla, sonra........

© İlke TV