menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dört Ayaklı Minare duydu, biz duyduk mu?

12 1
28.11.2025

“Biz bu tarihi bölgede; birçok medeniyete beşiklik etmiş, ev sahipliği yapmış bu kadim bölgede; insanlığın bu ortak mekanında silah, çatışma, operasyon istemiyoruz. Savaşlar, çatışmalar, silahlar, operasyonlar bu alandan uzak olsun diyoruz.”

Tahir Elçi’nin bunları, bir şehrin tarihi ve insanlık birikimi taşlarına sinmiş Dört Ayaklı Minare’nin önünde söyledi.

Bu sözler, çatışmaların, ölümlerin ortasında bile mümkün olan bir şeye, “insanın ne insana ne de başka hiçbir şeye zarar vermeden yaşayabilme arzusunu” hatırlatıyordu.
O gün orada, mermilerle delik deşik edilmiş bir yapının önünde, bu ülkenin en temel ihtiyacını dile getiriyordu:
BARIŞ…

Çatışmaların bütün karanlığı ile bir şehrin hem bedenine hem ruhuna çöktüğü o günlerde minareye isabet eden kurşunlar, sadece onun gövdesini yaralamadı ki.
O kurşunlar, toplumun belleğinde yeni yarıklar açtı.
Her bir iz, yıllardır bu daracık sokaklardan geçerken o minareye bakan insanların hafızasında derin bir karşılık buldu:
“Bu çatışma, bu ölümler........

© İlke TV