Yeniden Ortadoğu
1800’lerin başından, 1950’lere kadar geçen sürede Ortadoğu’da gelişen olayları, değişim ve dönüşümleri, bu dönüşüme zemin hazırlayan düşünsel, siyasal ve ekonomik alt yapıyı anlamlandırabilirsek, bugün neler yaşandığını ve neler yaşanabileceğini daha sağlıklı anlamlandırmak mümkün olabilir.
Öncelikle varoluşsal bir kriz yaşayan Osmanlı Devleti’nin 1839 Tanzimat Fermanı ve 1856 Islahat Fermanlarıyla merkeziyetçiliği güçlendirmeye başlaması, sınırları içindeki eyaletlerde baskıyı ve doğal olarak huzursuzluğu ve karşı duruşu arttırmıştı. Balkanlarda başlayan isyan hareketleri 1800’lerin başından itibaren önce Sırp Prensliğinin ardından Yunanistan’ın bağımsızlığıyla devam etmiş, 1900’lerin başında Osmanlı’nın 650 yıllık Balkan hakimiyetinin kaybedilmesiyle nihayetlenmişti.
Özellikle 1853-56 ve 1877-78 Osmanlı-Rus savaşları sonucu Anadolu’ya Müslüman halkların göç etmesiyle, Osmanlı içinde Türkçülük akımının ilk izleri görülmüş, bu akımın ideolojik öncülüğünü de yine bu göçlerle Anadolu’ya gelen İsmail Gaspıralı, Yusuf Akçura ve Ahmet Ağaoğlu üstlenmişti. Bu yüzyılın sonuna doğru Osmanlı siyasetinde belirgin bir etkinlik kazanan Türkçülük ideolojisi ve bunun diğer halklara dayatılması, özellikle Ortadoğu’daki halklar arasında ciddi rahatsızlık ve karşı koyuş yaratmaya başlamıştı.
1800’lerin sonuna doğru Şam, Beyrut ve Kahire merkezlerinde Arap aydınlarının dil, kültür ve siyasi çalışmaları hız kazanmış ve modern Arap milliyetçiliği gittikçe görünür olmuştu. Eş zamanlı olarak Ortadoğu’da İngiliz-Fransız etkisinin de başladığı ve zemin bulduğu görülmüştür. 1805’ten itibaren fiilen bağımsız olan Mısır, 1869’da Süveyş Kanalı’nın açılmasının ardından, 1882’de İngilizler tarafından işgal edildi. Böylece Ortadoğu’daki........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein
John Nosta
Joshua Schultheis
Rachel Marsden