Sanatçı tavrı
Başta söylemek gerekir ki; kimi sıkıntılara rağmen hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun, duyarlı insanların sürece desteğinin olması kayda değer ve son derece kıymetlidir.
Buna karşın, barış adına uygun bir iklim oluşmasına rağmen kimi kesimlerde, toplasanız birkaç cümleyi geçmeyen hamasi ezberler, komplo teorileri ve alabildiğine hoyrat bir düşmanlık dili devam ediyor.
İnsanı en çok rahatsız eden durum da barışa dair bu tavır alışa, az da olsa kendine sol-sosyalist diyen kimi parti ve oluşumlarla bazı aydın, sanatçı, yazar ve çizerlerin de dâhil olması. Oysa aydın misyonu, birçok alanda olduğu gibi barışa dair sorumluluğu tarihsel olarak da çok nettir.
***
Sanat, daha iyi yaşama tutkusunun da kurgulandığı bir alandır. Bu yüzden barış düşüncesi ve imgesi, bir sorunsal olarak sanat ve sanatçının gündeminden hiç eksik olmamıştır.
İnsanların savaştan, açlıktan, zorbalıktan ve yokluktan kırıldığı bir dünyaya kimse kayıtsız kalamaz. Hele sanat ve edebiyat erbabının bu duruma karşı tutumu ve tavrı çok daha net olmalıdır.
Hayat bir bütündür; sanatçı da yaşadığı toplumsal sürecin bir parçasıdır. Toplumun yaşadığı ekonomik, siyasal ve sosyal gerçekleri bir birey olarak her insan gibi yaşayandır. Yaşanan bu gerçekliği yeniden üreten biri olarak hayatın her alanında, her türlü sömürüye, baskı, zulüm ve adaletsizliğe karşı olmak ve bu anlamda bir duruş sergilemek ve mücadele etmek durumundadır.
Sanat ve barış kavramları, insanın insanlaşma sürecinin ayrılmaz parçalarıdır. Bu anlamıyla barıştan yana olmak, sanatçının sanatçı kimliğinden gelen sorumluluğunu da belirler. Bu sorumluluk, insan bilincinin barışın gerçekleşmesine engel olabilecek her türlü........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin